GAZİANTEP 

 

                     G.Antep'te Ajans ve şube müdürü olarak görev yaptığım 1983-1990 yılları arasında özellikle 33 fabrika ve üç ayda bir değişen 60 civarında geçici görevli personelle yapılan 300 bin ton Yeşil ve 20 bin tonda kırmızı kabuklu mercimek olmak üzere toplam 320 bin ton mercimeğin imalatı sırasında ve sonrasında,mercimek imalatlarında görev almayan,imalatın nasıl yapıldığını bilmeyen ve hatta benimle hiç çalışmamış olan bir kısım art niyetli TMO çalışanlarının yaptığı asılsız dedikodular ile,bu imalatlarla ilgili olarak denetim ve incelemelerde bulunan bazı müfettişlerin hiç bir Ofis zararı olmadığı halde hissi hareket ederek dedikodulara zemin hazırladıkları görül-  müştür.Bunun nedenide,hiç bir zaman eğilip bükülmedim,sırtımı hiç kimseye dayamadım.O yıllarda TMO mevzuatında mercimek imalatı ile ilgili teknik hiçbir bilgi olmadığı halde bu imalatlar gerçekleştirilmiştir. Bu imalatlar için  TMO mevzuatının yetersiz olduğu hususunu Genel Müdürümüz Sayın  Ahmet ÖZGÜNEŞ'e yazdığım mektuptada açıkça belirttim.Bu mevzuat yetersizliğinden faydalanmak isteyen bazı yetkililerin şifahi talimatlarla Ofisi zarara uğratıcı hareketleri önlenmiştir. Bu İmalatların sonucunda mevzuat yetersizliği nedeniyle bazı yetkilerimi aşmam dışında hiçbir maddi ve manevi hata bulunmamıştır.Bazı yetkilerimi TMO menfaatlerini düşünerek aşmam nedeniylede Kınama cezasıyla cezalandırıldım başka da hiç bir ceza almadım bu nedenle mercimek imalatları sırasında neler yaşandığını,gerçeği herkesin tüm emekli olmuş ve çalışan TMO personelinin bilmeye hakkı olduğunu düşünerek yazmaya karar verdim Ancak yaşananlarda adı geçen art niyetli şahısların,aileleri ve çocukları ve hatta torunları düşünülerek isimleri harflerle ifade edilmiştir.                                             

               iki yıl süren bu imalatlar sırasında hiç izin kullanmadan hafta ve bayram tatillerinde dahi gece,gündüz fedakarca çalışan,2 yıl süresince aileleri ve çocukları ile yeteri kadar   ilgilenemeyen,TMO menfaatlerini yaşamlarından önde tutan tüm bay ve bayan G.Antep Şube müdürlüğü personelini,ve TMO ya bağlı Türkiye genelindeki işyerlerinden geçici görevle gelip imalatta fedakarca görev yapan personelleride sevgi ve saygıyla anıyorum. 

               1983 Yılı Mayıs ayının 15.inde Besni Ajans Müdürlüğünden  ilişiğimi keserek görevimi Adil KÖSE'ye devredip G.antep'e geldim.O sırada orada Ajans Müdürü Olarak Muzafer Tekin adında bir arkadaş bulunuyordu.16.Mayıs günü sabah görevi devraldım.bir hafta içinde eksik olan personel tamamlanmıştı,

Eksper İbrahim Kevük,depo memuru Mehmet Ünlü,tartı memuru Kamil sevim,teknisyen Mehmet Özaslan ve geçici işçi statü sünde görev yapan 5 adet bekçi  bulunmaktaydı.1983 yılı Hububat alım kampanyasında herhangi bir sorun yaşanmadı                                            

                          1984 yılı Şubat ayında 2000 tonluk Kabuklu kırmızı mercimek imalatı için ihaleye çıkmamız ve gerekli hazırlıkları yapmamız hususu Bölge Müdürlüğümüzce talimatlanmıştı,Ben ilk defa mercimek imalatı yapacaktım.Bu konuda bir sürü dedikodu ve söylenti vardı.G.Antep'te Kabuklu kırmızı mercimek imalatı yapan 100 civarında fabrika ve imalathane  olduğunu Ticaret odasından aldığım ticaret sicili belgelerinde gördüm enelde günlük 20 ton kapasiteli imalathaneler şeklinde kurulmuşlar.günlük 20 tonun üzerinde ancak 4 fabrika mevcuttu.yapılan ihaleleri düşük fiatla bu 20 ton kapasiteli imalathaneler almışlar.tabi mercimek imalat fiyatı düşük olduğu içinde imalathane sahiplerinin Ofise ait mercimekleri çaldıkları dedikoduları yapılıyordu.Onun için bu  dedikoduları ortadan kaldıracak tedbirleri  almam gerektiğini  anladım. onun  için geriye  dönük imalat kayıtlarını inceledim..o güne kadar yapılan tüm imalatlarda,imalata verilen Kabuklu kırmızı mercimek ile imalattan alınan mamul ve yan ürünler toplamının denk olmadığını ortalama % 2 gibi fire olduğunu tesbit ettim.Ticaret ve sanayi odası kayıtlarındada Kırmızı mercimek imalatında % 3 fire olacağı hükmü bulunuyordu.bunları not ettikten sonra yine geriye dönük imalat kayıtlarından,İmalata verilen Kabuklu kırmızı mercimekten ne kadar Kırmızı  iç merceimek ve yan ürün alındığını yüzde olarak tesbit ettim.Buna göre 100 tonu baz alararak bir tablo hazırladım.100 ton Kabuklu Kırmızı mercimekten 80 ton kırmızı iç mercimek,9 ton mercimek unu,5 ton mercimek kepeği,3 ton elek ve padi altı,1 ton yaşlı baş,1 ton civarında da taşlı baş. olmak üzere toplam 99 ton iç mercimek ve yan ürün alındığını,1 ton açığın  da toz firesi olarak kayıtlardan düşüldüğünütüğünü tesbit ettim.o güne kadar yapılan imalatların  imalata verilirken rutubet,ve yabancı madde oranlarının dikkate alınmadan gelişigüzel yapıldığı ve hiç bir matematik ve bilimselliğe dayanmadığını gördüm.bu kayıtları defalarca inceledim.ben imaimalata verdiğim Kabuklu kırmızı mercimekten ne oranda mamul ve yan ürün alacağımı önceden bilmem gerektiğini anladım,ancak böyle, dedikoduları veya varsa hırsızlığı önleyebilirdim.  

                                  Kabuklu kırmızı mercimek ihalesi Ofis binasında yapılıyordu.o gün 20 civarında imalathane sahibi teminat yatırmıştı ihale açık eksiltme yöntemi ile yapılıyordu.Muhammen bedel 3.00 lira ile açıldı.en son ihale fiatı tonu 50 kuruştan K.Ö de kaldı.verilen fiyat çok düşüktü belli ki hırsızlık planlanmıştı.İhale komisyon başkanı Bölge Müdürlüğümüzden Görevlendirilen Bölge kontrolörü Coşkun Sökmen'e hırsızlık planlıyorlar bu fiyat kurtarmaz dedim.Coşkun bey'de ihaleyi iptal etti.İhale 15 gün sonra tekrar yapıldı,bu defa anlaşmışlardı,ihaleye 6 kişi katıldı.İhale tonu 150 kuruştan C.K adındaki İmalathane sahibinde kaldı.İmalat günlük 20 ton kapasiteli 2 fabrikada yapılacaktı.Ertesi gün,Bölge Müdürlüğümüz İmalattan alınan iç mercimeklerin Ofis deposuna taşınması için bir kamyon,personelin imalat yapan fabrikalara gidiş ve gelişleri için de bir minibüs gönderdi.Yine fabrikalarda görev yapmak üzere takviye olarak eksper ve depo memuru olarakta geçici görevli 5 personel görevlendirildi.İmalat için Kabuklu kırmızı mercimekler Diyarbakır Bölge müdürlüğüne bağlı işyerlerinden gönderilecektir.imalata 3 gün içinde başlanması kararlaştırıldı.Tüm hazırlıklar tamamlandı İmalat için gönderilecek Mercimeği beklerken G.Antep Ofisinin ve lojmanlarının çevresi geçici görevli personelin yardımıyla ağaçlandırıldı.bu arada kabuklu kırmızı mercimek imalatından elde edilecek yan ürünlerin satış ihalesi de yapılmış,yan ürünlerin açık arttırma yöntemiyle satışı gerçekleşmişti.

                                                MERCİMEK HIRSIZLIĞI 1

                             1984 yılı Mart ayında kabuklu kırmızı mercimek imalatı 2 fabrikada başlamıştı.fabrikalarda 24 saat çalışma düzenine göre 2 vardiya halinde çalışılacaktı her vardiyada 1 eksper.1 depo memuru görev yapıyordu.Diyarbakır Bölge müdürlüğü işyerlerinden sevkedilen mercimekler ofis kantarında tarttıldıktan sonra konvoy halinde görevli bir personel nezaretinde fabrikalara gönderiliyordu İmalattan elde edilen kırmızı iç mercimeklerde 50 kğ.lık çuvallarda Bölge kamyonu ile Ofis deposuna taşınarak stoklanıyordu.Hergün 2 defa fabikalara gidip imalatı denetliyordum ağırlıklı olarakta C.K ye ait fabrikayı denetliyordum.zira C.K piyasada ün yapmış kurt bir mercimekçi idi imalat yapan 2.fabrikanın sahibi N.T de kendi halinde 5 vakit namazını kılan bir adamdı bende öyle iyi intiba bırakmıştı.ben imalata verilen ve imalattan alınan mercimek ve yan ürün kayıtlarını günlük olarak tabloma işliyordum.Ayrıca imalata verilen Kabuklu kırmızı mercimek rutubet oranı ile,mercimeğin yıkandıktan sonra gittiği tav ambarlarında bekletildiği 5 saat sonrasında yani kırılmaya gideceği esnada tesbit edilen rutubet oranları kayıt altına alınmıştı,İmalattan alınan Kırmızı iç mercimeğin rutubet oranı ise fabrikadan yükleme sırasında tesbit ediliyor ve kayıt altına alınıyordu.İmalat Mayıs ayının başlarına tamamlandı.Son kamyon çuvallı kırmızı iç mercimek tartıldıktan ve fabrika içindeki yan ürünler temizlenip alıcısına teslim edildikten sonra,rakamları tabloma işledim.Tablo sonucuna göre İmalata 2000 ton Kabuklu kırmızı mercimek verilmiş bunu karşılığında İmalattan İç mercimek ve yan ürün toplamı olarak 1999 ton ürün alınmıştı.oysa bilimsel hesaplamaya göre imalattan 2004 ton iç mercimek ve yan ürün almamız gerekiyordu.hemen fabrikaya telefon ettim,fabrika tamamen boşaltılmış olmasına rağmen personele fabrikalardan ayrılmayın talimatını verdim.imalat işlemlerini fabrika bazında tabloya döktüm C.K ye ait fabrika kayıtlarında sorun yoktu,sorun N.T 'nin fabrikasındaki imalat rakamlarındaydı Akşam olmasını bekledim.Fabrika sahibinin ticari itibarını düşünerek gündüz arama yapmak istemedim.Gece saat 21 gibi imalatta görevli personellerle birlikte minübüsle fabrikaya geldik.Personele fabrikanın her yerini hatta boruların içine dahi bakmalarını söyledim.Çünkü fabrikayı fabrika sahibine teslim etmemiştik.saat 23 gibi fabrikanın telefonu çaldı,telefona baktım alo dedim,ancak karşıdan sadece nefes alıp verişi vardı telefon kapandı,dahada şüphelenmiştim.Fabrikanın altında kapısı dışarıda olan bir bodrum,ile fabrikanın 3.katında kepek anbarının içinden geçilerek girilebilen kilitli bir oda tesbit edildi.Fabrikanın altında bulunan bu bodrum ile 3.kattaki gizli oda bize bildirilmemişti.bu nedenlede anahtarları bizde değildi.İmalat sözleşmesine göre bu bodrum ve odanında imalat başlamadan önce bize bildirilmesi gerekiyordu.Tüm personel o geceyi fabrikada uyumadan geçirdik.sabah saat 09 gibi fabrika sahibi N. bey geldi.kendisine nazik bir şekilde bodrumun ve 3.kattaki odanın anahtarlarını vermesini söyledim.Bir şeymi var müdür bey dedi.bende hayır bir şey yok,mevzuatımız gereği fabrikayı size teslim etmeden önce her tarafına bakmamız gerekiyor,siz imallattan önce sözleşme gereği bu iki mahali bize bildirmediniz,onun için aramamız gerekiyor dedim.N. beyin yüzü aniden kızardı,anahtarlar bende değil evde dedi,bende git getir bekliyoruz dedim.Arabasına bindi ve gitti.yarım saat sonra geldi anahtarları verdi.önce bodrum katına indik bodrum boştu.sonra 3.kata çıktık kepek anbarından geçip gizli odanın kapısına geldik.kapıyı açtım oda da 50 kğ.lık çuvallarda iç mercimek stoklanmıştı.bu ne dedim.bunlar bana ait dedi.yüzüne baktım,bana bak,piyasada gelecek yılın yani 1985 yılının şablonu varmı dedim.olurmu tabiki yok dedi o zaman çuvalların üzerindeki şablonun tarihine bak dedim.baktı 1985 yılını görünce,benim yüzüme baktı ben bu mercimekleri iç piyasaya yönelik imal ettiğim için şablonlarını özel olarak 1985 olarak yaptırdım.ama bunu hiç biriniz farketmediniz.bu mercimekler Toprak Mahsulleri Ofisine aittir dedim.N. bey neye uğradığını şaşırdı elini aceleyle ceketinin iç cebine sokarak bir çek karnesi çıkardı.al istediğin rakamı yaz.yeterki bu durumu ifşa etme dedi.çek karnesini suratına attım herkesi satın alabileceğinizimi zannediyorsunuz dedim.Donmuş kalmıştı.Çuvalları saydım 87 adet 50.kğ.lık çuvallarda 4350 Kğ.iç mercimek mevcuttu.Ofisi aradım kamyonu istedim.bizde aşağıya indik N. beyin odasına personelide çağırdım.Personelin önünde bu mercimek çuvallarını 3.kata nasıl ve ne zaman taşıttığını sordum.amacım,eğer işin içinde bizim personelimiz varsa orada yüzüne karşı söylesin istedim. ancak,kendi işçileri tarafından her gün yemek saatinde 1-2 çuvalın o odaya taşındığını söyledi.bu arada kamyonda gelmişti,87 çuval iç mercimeği kamyona yükletip Ofise gönderdim.sonra N. beyin odasında hırsızlık olayını anlatan bir tutanak düzenledim.N.bey in imzasını da açtım.imzalamamak için tereddüt etti.Senin ticari hayatını bitiririm dedim.bunun üzerine tutanağı imzaladı.Personeli de yanıma alarak minübüsle işyerine geldik.hemen Bölge müdür yardımcımız Ali Kaskan beyi aradım durumu anlattım.Hırsızlıkla ilgili tutanak düzenle- lediğimi ve fabrika sahibinede imzalattığımı şimdi bu konu için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunayımmı diye sordum.Ali Kaskan bey; eğer savcılığa başvurursan savcılık o 87 çuval iç mercimeği yedi emine teslim eder.Mahkeme yıllarca sürer,belkide fabrika sahibi senin Personeli de işin içine katar.O zamana kadar da bizm iç mercimeğimiz bozulur yani yine biz zarar ederiz dedi.

aklıma yatmıştı ancak bu adamlar cezalandırılmalıydı.Asıl Müteahhit pozisyonunda olan C.bey, N.beyi kullanmıştı,hırsızlığı ona yaptırmıştı.aynı gün öğleden önce imalat işini alan müteahhit  C.Beyi ofise çağırdım.hemen geldi,odamda ikimiz yalnızdık,imalat sözleşmesinin hırsızlıkla ilgili maddesini okudum.bu durumda teminatını yakıyorum itiraz edersen buyrun savcılığa gidelim dedim.savcılık lafını duyunca hemen tamam teminatımı yakın dedi.Sözleşmenin arka sayfasına ilgili maddeyi ihlal ettiğimden teminatımın TMO tarafından irat kaydedilmesine hiç bir itirazım yoktur  diye kendi el yazısıyla yazdırıp imzalattım.Sonra kendisine siz devletin  malını çalmaya kalkıştınız.sen N.beyi suçluyorsun,ancak N.beyin fabrikası senin uhdende senin sorumluluğunda imalat yapmaktadır.Bu nedenle TMO ya karşı sen sorumlusun,şimdi gidip piyasadan 3 ton kırmızı iç mercimek satın alıp,ofise getireceksin.Ofis deposuna teslim edeceksin.Aksi taktirde bu olayı savcılığa ve basına verir sizin ticari hayatınızı bitiririm dedim.C.bey tamam müdür bey dedi aceleyle arabasına binip gitti,yaklaşık 3 saat sonra bir kamyonla 3 ton çuvallı kırmızı iç mercimeği getirip depoya teslim etti.Başka emrin varmı müdür bey dedi,bende bak c.bey Devletin ne kadar güçlü olduğunu gördünmü,sakın ola bir daha devlet malını çalmaya kalkmayın dedim.Amacım bundan sonra G.Antep'te yapılacak mercimek imalatlarında hiç bir fabrikacı başına gelecekleri düşünerek hırsızlık yapmaya yeltenmesin.Tabi biz olayı savcılığa intikal ettirmedik ama ertesi gün Borsada bu mevzu konuşuluyordu,TMO nun C.beyden imalat dışı 3 ton kırmızı iç mercimeği haraç aldığını anlatıyorlardı.benim de istediğim buydu,Birdaha kimse bu yola tevessül edemeyecekti.En azından öyle düşünüyordum.İmalatla ilgili tabloda imalattan alınan kırmızı iç mercimeğe 4350 Kğ daha ilave edince  imalattan alınan iç mercimek artı yan ürün toplamı 2003 tona çıkmıştı.şimdi durum düzelmişti.çünkü Kabuklu kırmızı mercimekler ortalama %12 rutubetle imalata verilmişti imalata verilirken mercimekler yıkanıp tav ambarlarına gittiğinde rutubet oranı %18 e çıkmaktadır Mercimekler imalata verilmeden önce tav ambarında 5 saat beklemektedir.bu bekleme esnasında % 2 oranında rutubet kaybeder.Tav ambarlarından imalata verilirken mercimek rutubeti %16 dır.kırılmak üzere taşlara gelirken borulardan geçerken % 1 oranında rutubet kaybına uğrar .Kırılırken ve padi den eleklerden geçerken % 1 oranında rutubet kaybeder.en son çuvallanırken İç mercimek rutuberi % 14 tür.Bu ölçümler her aşamada kayda alınmıştır. açıkça %12 rutubet oranıyla imalata verdiğim Kabuklu kırmızı mercimeği,%14 Rutubet oranıyla iç mercimek olarak geri aldığıma göre mercimeğin ağırlığı %2 oranın artacaktır.İmalat sırasında meydana gelen % 0,5 oranındaki tozumayı da dikkate alırsak,Kabuklu kırmızı mercimek imalatında, İmalata verilen mercimek mikatrarı,imalattan en az %1,5 fazlalıkla geri alınacaktır.TMO Genel Müdürlüğümüzce düzenlenerek Gönderilen İmalat parti rakamlarının kaydedildiği cetvelde İmalat sırasında meydana gelen Fire bölümü vardır.fazlalık bölümü yoktur.Bu imalatta fazlalık bölümünü ilk defa cetvele daktilo ile kaydettim.Bundan önce yapılan kırmızı mercimek imalat cetvellerinin tamamında fire olduğunu gördüm.Bundan sonraki kırmızı mercimek imalatlarında fire olmayacağını,mutlaka en az %1,5 oranında fazlaık olacağını personele de anlattım.Bu konu ile ilgili olarak G.Antep'te Mercimek imalatı yaptıran özel ticaret firmaları ile Mercimek fabrikaları arasında çıkan ihtilaflarlarda,Mahkeme tarafından bilirkişi olarak defalarca çağrıldım.her seferinde de mahkeme heyetinde tahta üzerinde mercimek imalatında mutlaka fazlalık meydana geleceğini izah ettim.her seferinde de mercimek fabrikacıları mahkeme tarafından haksız bulundu.Şimdi bu yazdıklarımı okuyanlardan şu itiraz gelebilir.Ben imalata %15 rutubetle verdim.% 14 rutubetle geri aldım,o zaman % 1 oranında fire oluşmazmı diyebilirler.Ancak TMO da böyle bir imalat söz konusu değildir.Çünkü TMO Mercimek alım genelgesinde kabuklu kırmızı mercimekte rutubet alım sınırı %15 tir.bunu üzerinde rutubet oranı olan mercimekler satın alınmaz hükmü vardır.satın alınan mercimeklerde rutubet oranı % 10 dan başlayıp,%15 e kadar tesbit edilmektedir.nihayetinde depodaki stoklanmış mercimeğin ortalama rutubet oranı % 12 -14 civarındadır.mercimekler depoda kaldığı sürede ve evkiyat için yapılan yüklemelerde de % 1 oranında rutubet kaybeder.Bu nedenlerle tamamı % 15 rutubetli mercimeğin imalata verilmesi sözkonusu değildir.bu duruma Özel sektör imalatlarındada rastlamadım.

                                                                                      HİSSİ  MÜFETTİŞ

                             1984 yılı hububat alımları sorunsuz geçti.hububat alımının sonuna doğru,  işyeri yıllık teftişi için Müfettiş O.Y bey eşiyle birlikte gelmişti.ben iki yıl önce Besni'de O.Y  beye teftiş vermiştim. Herhangi bir hata bulunmadığından teşekkür belgesi düzenlemişti,Teşekür belgesini nasıl aldığımızı BESNİ başlıklı anılarımda anlatmıştım.

Müfettiş O.Y bey teftişi bitirinceye kadar herhangi bir sorun yaşanmadı.G.Antep büro binası 2 katlı olup,alt kat tamamen idari işler için kullanılıyordu,Müdür odası,muhasebe,vezne,teknik servis ve eksper odası alt katta yer alıyordu,Üst katta ise Müfettiş odası,ve misfirhane bulunuyordu,eşi de yanında olduğu için üst katta serbestçe hareket edebiliyorlardı.O.Y bey teftişi tamamlayıp raporun bir takımını bana verdi,ben raporu okuyordum,beni çağırdı,bana,siz ihraçlık vasfında olan 2 kamyon 26 ton buğdayı ayrı depolamanız gerekirken,ihraçlık vasfında olmayan buğdayla birlikte depoladığınız görülüyor.bunun için ayrı rapor düzen- leyeceğim dedi,bende müfettiş bey,kapalı deponun tamamı doldu,açık arazide de yer kalmadı,bu civarda başka da açık arazi yok.ayrıca 26 ton buğday açık yığın olarak depolanamaz,ayrıca çevremizde müsait kapalı depoda yoktur dedim.Ben anlamam,alım genelgesi açıkça izah ediyor.nereden depo tutarsanız.tutun,beni,ilgilendirmez,dedi                ,                                 bende eğer bu konuyu yeniden rapor düzenlerseniz bende bu anlattıklarımı aynen cevap olarak yazarım dedim.hayır yazamazsın dedi.bakın müfettiş bey siz işyeri teftişi ile ilgili cevaplı rapor düzenlediniz ve bana teslim ettiniz,ben raporunuza cevap yazmaya hazırlanırken siz yeniden başka rapor düzenliyorsunuz sizin eleştirdiğiniz konulara ben cevap yazmayacakmıyım dedim.Yazacaksın tabi ama bu anlattıklarını yazmayacaksın dedi,bende ne yani sizin yaptığınız eleştirileri peşinen kabulmü edeyim.Bunun üzerine hava gerginleşti,ne olduğunu anlamamıştım.İlk defa bir Müfettiş teftiş raporunu düzenleyip verdikten sonra  ve hatta gidiş için otobüs biletini almışken yeniden rapor düzenliyordu,Ek raporu düzenleyip bana verdi.bende okudum ihraçlık buğdayın ihraçlık olmayan buğday içerisine karıştırıldığı hususunda işyerini eleştiriyordu  Bende rapora cavap olarak,1984 yılı alımlarında kapalı deponun tamamen dolu olması,hububat depolamak için kiralanan ve ofisin bitişiğinde olan açık arazinin tamamen dolması ve hububat stoklanacak yer olmadığını,ihraçlık vasfındaki 26 ton buğdayın,alım genelgesi hükümleri gereği ayrı stoklanması gerekirken,Ofis civarında kapalı ve açık depolama alanı bulunmadığından,şehir dışına çıkılması durumunda,depo ve arazi kirası ile güvenlik ve bakım için gidiş geliş personel masraflarını koyduğumuzda 26 ton buğdaya yapılacak masrafın,buğday bedelinden fazla olduğu hesaplandığından,ihraç vasfında olmayan buğdaylar ile birlikte depolanmıştır.şeklinde cevap yazarak kendisine verdim.Çok sinirlenmişti,ve hala bunu neden yaptığına bir anlam veremiyordum.öğleden sonra,müfettiş beyin teftiş sırasında tanıştığı,G.Antep'in büyük ailelerinden ve borsa yönetim kurulunda bulunan Ali Tabur geldi,Müfettiş beyi otobüs terminaline götüreceğim dedi,Ali Tabur'u bende iyi tanıyordum,Müfettiş bey,sabah kendisini ve eşini otobüs terminaline götürmesi için Ali Tabur'a telefon açmıştı.Ali Tabur'a,teftiş raporunu verdikten sonra neden ek rapor düzenlediği husunu sorarmısın dedim.o da, ben uygun şekilde sorarım dedi.Ali Tabur onları otobüse bindirip yolcu ettikten sonra tekrar ofise geldi,Ali Tabur' konuyu sorduğunda,G.antep Personelinin hanımları neden benim hanımımla  ilgilenmediler,ek raporu onun için düzenledim demiş.Yine şok olmuştum,bir müfettişin  işini yaparken hissi hareket edebildiğine şahit olmuştum.o güne kadar böyle bir düşünce aklıma hiç aklıma gelmemişti.Evet O.Y beyin 3 yıl önce bana yazdığı teşekkür mektubunada lanet yağdırdım.çünkü o da hissi bir düşüncenin eseriydi.Besni'de bile bile hatalarımızı pas geçmişti.O gün tanrıya dua ettim inşallah bir daha karşılaşmayız dedim.aradan 20 gün geçmişti,Bölge müdürlüğümüzden teftiş raporu ile ilgili olarak gelen yazıda,Müfettişin ihraçlık buğdayla ilgili olarak eleştirdiği maddeye verdiğimiz işyeri cevabının Genel müdürlüğümüzce uygun bulunduğu belirtilmişti.yaptığımız uygulamanın Genel Müdürlüğümüzce de uygun bulunması doğru ve mantıklı yapılan işin göstergesiydi.

                                                            MERCİMEK HIRSIZLIĞI 2

             1985 yılı eylül ayında iç piyasaya yönelik 1000 ton kabuklu kırmızı mercimek imalatı için talimat verildi.Mercimek kırma ihalesini tonu 125 kuruştan Kaynak mercimek fabrikası almıştı.aynı hafta içinde yan ürünlerin satış ihaleside yapılmıştı.Kaynak mercimek fabrikasının sahibi düzgün bir adamdı ancak, kendi- disinin birde briket imalathanesi vardı.mercimek kırma fabrikasında üniversiteden inşaat muhendisi olarak yeni mezun olmuş oğlu bulunuyordu.İmalata başlamadan önce Fabrika içindeki tüm boruların işlevleri ve hangi bölmeye mercimek taşıdığının belirlenmesi ve krokisinin çizilmesi için Tartı memuru Kamil Sevimi görevlendirdim.Ayrıca imalat başladıktan sonrada özellikle tav ambarından çıkan boruların nereye ercimek taşıdıklarını özellikle takip etmesini talimatladım.

İmalat başlamıştı,akşam Kamil bey yanıma geldi,Tav anbarından çıkan dört borudanda mercimek aktığını üç borudan akan mercimeklerin imalata gittiğini diğer bir borudan akan mercimeğin döküldüğü yeri tesbit edemediğini söyledi.O gün gece Vardiyasında Zeki  Kürüz vardı gece bende fabrikaya gittim.Durumu Zeki beye anlattım.gerçekten borudan mercimek gidiyordu,ama döküldüğü yeri bulamıyorduk,sabaha kadar fabrikada kaldım.Fabrika içinde bir yere dökülmüyorsa o zaman bu merrcimek fabrika dışında bir yere taşı-  nıyordu.Sabah fabrikanın dışını araştırmaya başladım.fabrika sahasında mercimek fabrikasından 20 metre kadar mesafede fabrika sahinine ait kiralık depolar bulunmaktaydı.Fabrikadan çıkan bir boru bu depolara geliyordu.Mühendis O.kaynak'ın gelmesini bekledim.saat 09. gibi geldi kiralık depoların kapılarını açmasını söyledim.depolar yan yana 8 bölmeden oluşuyordu,kapılar açıldı hepsinde buğday veya arpa vardı,tamamı doluydu.depoların tavanına baktığımda mercimek akan herhangi bir boruda yoktu.peki bu mercimek nereye akıyordu.kafam karıştı.çok sinirlenmiştim bulamıyordum.Fabrika sahibinin oğlu O.kaynak depo kapılarını açtıktan sonra yanımızdan ayrılmıştı.Ne aradığımıda sormamıştı.Mercimek bu depolardan birisine akıyor du, ama nasıl,birinci depoda arpa vardı depo ful dolu görülüyordu.arpanın üzerine tırmanarak çıktım.bir şok daha yaşıyorum.deponun arka kısmı tamamen boş ve mercimek fabrikasından gelen boru bu depoya giriyor.boru tabandan bir metre yüksekte iç duvardan indirilmiş ve mercimek buraya akıyor.dışarıdan bakınca görülmesi mümkün değil.Zeki beyi ve kamil beyi çağırdım onlarda arpanın üzerine çıktılar,bakın mercimek nereye akıyor.Bir mühendislik harikası dedim.Kamil beye.Mühendis 0.Kaynak'ı çağırmasını söyledim.O.Kaynak geldiğinde yüzü kızarmıştı,bu ne, hırsızlık yapmaya utanmıyormusun dedim.kafası önde tek kelime konuşmadı.Geçen sene C.beyin başına gelenleri duydun değilmi dedim.evet dedi.Peki bunu duyduğun halde neden yaptın dedim.Bunu bulmanız mümkün değil diye düşündüm dedi.Şimdi hırsızlığa tevessül ettiğin için sözleşmenin ilgili maddesi gereği teminatın yanacak,ayrıca imalatı durdurup,sözleşme gereği senin nam ve  hesabına başka fabrikada devam edeceğim.iyimi oldu dedim.O.Kaynak müdür bey,babam duyarsa beni evlatlıktan reddeder.ayrıca nişanlıyım,nişanlım duyarsa nişanı atar,benimle evlenmekten vazgeçer.Yemin ediyorum bir daha hayatım boyunca böyle bir şeye tevessül etmeyeceğim dedi.Gençti,önünde uzun bir hayat vardı,evlenecekti,Babası duysa gerçekten evlatlıktan reddederdi.bunları düşününce,işlem yapmaktan vazgeçtim.Ancak kendisine imalat bitinceye kadar fabrikaya gelemiyeceğini söyledim.hemen kabul etti.Zira zeki kürüz Ofise girmeden önce mercimek fabrikalarında çalıştığı için fabririkayı rahatlıkla çalıştırabiliyordu.hatta bazen ustalara izin verip fabrikayı kendisi çalıştırıyordu.İmalatı bizim istediğimiz şekilde ve istediğimiz rakamlara ulaşarak tamamladık.  

                                                                         BÜYÜK İMALAT BAŞLIYOR

              1987 yılı Ekim ayında 20.bin tonluk K.K.Mercimek imalatı için hazırlıklı olmamız hususunda talimat verilmişti,talimata göre günlük kapasitesi  50 ton ve üzerinde olan fabrikalar ihaleye girebilecekti.İhaleyi alan fabrika Ofis istediği taktirde günlük kapasitesi 50 ton ve üzerinde başka fabrikalarda devreye sokacaktı.Duyuru ve ilanların bu şekilde yapılması talimatlanmıştı.İhale ilan edilen günde G.Antep şube müdürlüğünde yapıldı İhaleyi 4.75 TL/Ton dan Işık mercimek fabrikası A.IŞIK ve M.EKMEKÇİ ortaklığı kazanmıştı.Daha imalatın ilk haftası Bölge Müdürlüğümüzün  tali- matıyla günlük imalat kapasitesi 350 tona çıkarılmıştı.Tabi bunu içinde 50 ton kapasiteli 6 fabrika daha devreye girmişti.böylece fabrika sayısı 7 ye çıkmıştı tabi buna görede geçici görevli personel sayısı artıyordu.her fabrikada iki vardiyada 2 eksper,2 depo memuru olmak üzere 7 fabrikada 28 personel görev yapıyordu.tabi fabrikalarda görev yapan personelin tamamı geçici görevli olduğundan yatacak yer sorunu başlamıştı.Sorunu çözmek için Genel müdürlük Alım ve Muhafaza Daire Başkanımız Erol KASNAKLI ile Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR G.Antepte bulunan Otelleri bizzat gezerek teklif alıyorduk,Gün sonunda en düşük fiyatı veren ve personelin sabah kahvaltısını da fiyata dahil eden VELİÇ otelle anlaşmaya varıldı.Geçici görevli personel otelde kalacaktı.Ayrıca fabrikalara gidiş ve gelişleri için 25 kişi kapasiteli bir minübüs tahsis edildi.Bu arada K.K.Mercimek imalatın-  dan elde edilecek yan ürünlerin satış ihalesini de G.Antep'ten bir firma almıştı.

           K.Kırmızı Mercimekler Diyarbaır Bölge Müdürlüğüne bağlı Mardin,Batman,Hilvan,Bismil işyerlerinden karayoluyla geliyordu.Sevk yerlerinden yüklenen kamyonların plaka ve tonajları sevkiyatı yapan işyeri Amiri Tarafından telefonla G.Antep Şube Müdürlüğüne bildiriliyordu.Resmi sevk kayıt- larıda postayla göderiliyordu,böylece gelmeyen kamyon olursa anında haberdar olacaktık.K.K.Mercimek imalatı tüm hızıyla devam ederken fabrika-  aramızda analiz ihtilafları çıkmaya başladı.başladı.fabrikalar daha fazla mercimek imal etmek için K.Kırmızı mercimeği eleklerden ve vals(taşlardan vals(taşlardan)daha hızlı geçirmeye başlayınca istenen iç mercimek analizi elde edilemiyordu.İmalatın Başında bu konuda uzman olan eksperlik- ten  gelen Şube Alım ve Muhafaza şefi Hasan KAYA vardı.Ona güvenim tamdı.Bu konuyu onunla konuştum bu konuda kesin önlem alma konusun- da mutabık kaldıktan sonra İmalatta görevli Tüm personeli odamda topladım,toplantıya Şube servis Şeflerinide çağırdım.Onlara fabrikalarda yapılan imalatlarda İstediğimiz analizlere uymayan fabrikalardaki imalatın derhal durdurulması ve tarafıma telefonla bildirilmesi talimatını verdim,ne kadar kararlı olduğumu belirtmek içinde,kurallara uymayan fabrikaların imalatını durdurmayan ve durumu tarafıma bildirmeyen görevli,Vatan Hainidir. eğer kurallara uymadığı nedeniyle imalatı durdurulan fabrikayı geri devreye sokarsam bende vatan hainiyim dedim.Bu konuda tüm gücümle arkanız- dayım.mesajını verdim.aynı gün imalat yapan fabrika sahiplerin de çağırdım.onlara imalat konusunda bugün alınan kararları anlattım.kurallara uymamaları halinde imalatlarının derhal durdurulacağını,aramızda akdedilen sözleşme gereği teminatlarının irat kaydedileceğini ve fabrikalarının boşaltılacağı açık açık söyledim.Ayrıca bir daha TMO dan iş alamayacaklarına dair,dosyalarına şerh konacağını açık açık söyledim.İmalat düzene girmişti.analiz konusunda herhangi bir pürüz kalmamıştı.Tabi her fabrikada bulunan eksper gerekli analizleri yapıyor ve analizini yaptığı İç mercimek- leri torbalayarak numunenin alınış tarih ve saatini de yazıyordu.her fabrikadaki bu numuneler aynı gün imalat yapan fabrikaların bulunduğu bölgede analiz merkezi olarak dizayn edilen bir fabrika odasında Şube Alım ve Muhafaza servis şefi Hasan KAYA ve yanında görevli 2 eksperle birlikte tekrar analize tabi tutuluyordu.Fabrika bazında elde edilen imalat analiz değerleri kayıtlara geçirilerek her gün akşam tarafıma veriliyordu.İmal edilen iç mercimek analizlerinde sapma olup olmadığı fabrika bazında günlük olarak tesbit ediliyordu.işler normal şekilde devam ederken kırma ihalesini alan Müteahhide ait Işık mercimek fabrikasından Hasan KAYA aradı imalatın sabahtan beri tüm ikazlara rağmen bozuk çıktığını analizlerin tutmadığını söyledi.Hemen Araban yolu üzerinde bulunan fabrikaya gittim.Numune aldım analizi Hasan KAYA ile birlikte yaptık gerçekten analizler tutmuyordu saat başı alınan tüm numuneleri inceledim.hiç bir numune istediğimiz değerde değildi.Müteahhit pozisyonunda olan bu fabrika sahiplerine neden analizler tutmuyor,kaldıki görevli arkadaşlar sizi sabahtan bu yana uyarmışlar.ancak hiç bir değişiklik olmamış.neden ? diye sordum tabi geçerli bir cevap veremedikleri içinde imalatı durdurdum.durumu anlatan bir tutanak düzenledim.kendileri de imzaladı.Fabrikaya mercimek girişi durdurulmuştur.Durumu Bölge Müdürlüğümüze bildirip,fabrikadaki mercimekleri tahliye işlemine başlanacaktır.dedim,tabi ben fabrikaya öğle üzeri saat 12.00 gibi gelmiştim.fabrikada 3 saaten fazla kalmıştım.Hukuki herhangi bir sorun yaşamamak için tüm detayları inceledim.Saat 15,30 gibi fabrikadan çıktım. Şubeye doğru giderken yolda Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR'ın arabasıyla karşılaştım,hemen arabayı sağa çektirip arabadan indim.Turgut bey'de arabadan indi,kendisine durumu anlattım ve Işıklar Mercimek fabrikasının imalatını durdurduğumu söyledim.Bölge Müdürünün konuşmalarından fabrikanın tekrar imalata devam etmesi yönündeydi,bunun içinde Ticari itibarlarından söz ediyordu.Bende Analizi tutmayan malın ihracattan geri dönmesinin Devlete ve TMO ya vereceği itibar kaybından söz ettim.Turgut bey beni çok severdi bazen böyle dik konuşmalarıma ses çıkarmazdı.Beni arabasına alarak tekrar Işıklar Mercimek fabrikasına döndük.Turgurt bey fabrikaya girer girmez herkesin önünde Fabrika sahiplerine bağırıp çağırma- ya başladı.Adamlar sesini çıkarmıyordu.birdaha böyle bir şey olmayacağına dair yemin ediyorlardı.Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR fabrikacıların ticari itibarını ileri sürerek imalatı yeniden başlattı.Kafam karışmıştı.Turgut beye de çok güveniyordum.O gün o saatte G.Antep'te olmasını normal iş seyahati olarak addediyordum,Ancak sonradan kesin olarak öğrendiğime göre,benim fabrikaya geldiğim saatte yani saat 12.00 de fabrikacılar İskenderun'da olan Turgut beyi aramışlar.onun üzerine Turgut bey G.Antep'e gelmişti.Fabrikanın imalatını durduracağımı bildikleri için Turgut beye   haber vermişlerdi.bu durum hoşuma gitmemişti.

                                                    ÇALINAN MERCİMEK KAMYONLARI 

                    Mardin Şube müdürlüğünden yüklenen dokuz kamyon K.K.mercimek kamyonlarının plaka ve tonajları saat 16.30 da G.Antep Şubemize bildirildi.bu kamyonların ertesi gün engeç saat 09.00 gibi G.Antep'te olması gerekiyordu.Ancak saat 12.00 olmasına rağmen kamyonlar ortada yoktu.hiç birisi gelmemişti.saat 14.00 e kadar bekledim kamyonlar gelmeyince,o sırada Hilvan-G.Antep K.K.Mercimek taşımasında çıkan analiz ihtilafını inceklemek üzere Şubemizde bulunan Başmüfettiş E.A ya durumu bildirdim.kesin olarak Mercimeklerin çalındığını söyledim.Müfettiş beyde Genel Müdürlüğü arayarak İnceleme yetkisi aldı.Sonra birlikte Mercimekleri bulmak için konuşmaya başladık.Ben Mercimek kamyonlarını G.Antep te aramamız gerektiğini söyledim.Müfettiş beyde mercimek kamyonlarını G.Antep,Nizip arasında aramamız gerektiğini ileri sürdü.Ben çalınan mercimeklerin küçük yerlerde ve yollarda durmayacağını,100 e yakın fabrika ve imalathanenin olduğu G.Antep'te daha kolay pazarlanabileceğini anlatmaya çalıştıysamda anlatamadım.Tabi Müfettiş beyin dediği olacaktı.Arabaya bindik Urfa İstikametine doğru gidiyoruz,konaklama yerlerinde mercimek kamyonu arıyoruz.Nizp ilçesinin içine girdik mercimek fabrikalarını dolaştık bir şey bulamadık,akşam olmuştu,çok sinirliydim.hiç aramamamız gereken yerde mercimek kamyonu arıyorduk.Şubeye geldik ben odama geçtim.gece saat 21.00 gibi Mardin-G.Antep karayolu taşıma Müteahhidi Abdurrezak ın kaldığı oteli aradım otel görevlisii  telefonu odasına bağladı,telefon uzun süre çaldı açmadı,tekrar otel görevlisine Abdurrezzak'ı sordum.bu gün gündüz buradaydı,belki yemeğe gitmiştir dedi.gelir gelmez TMO şube müdürlüğünü aramasını söyleyin diye not bıraktım ancak gece boyu aramadı Abdurrezzak'tan şüphelenmiştim.

                    Sabah 08.00 de odamda oturuyordum,müfettiş bey odama girdi,bana sen çalınan merciklerle ilgilenmiyorsun dünden beri suratın bir karış dedi,bende dün çalınan mercimekleri bulabileceğimiz yerde değil başka yerlerde arattınız bir sürü zaman kaybı oldu,bu iş sıcağı sıcağına halledilir dedim.Dün bana bıraksaydınız o kamyonlar G.Antep'e girmişse 1 saat içinde bulurdum dedim.Nasıl bulacaksın bulda görelim dedi.Ben arabaya binip Mercimek fabrikalarının bulunduğu Şehreküstü semtinin girişindeki Araba baskülüne gittim.orada belediye görevlileri de vardı.Dün bu baskülden tartılan mercimek kamyonlarının kaydedildiği defterden TMO ya ait çalınan kamyonların plakalarını buldum.Tartı ücretini Şöförler ödemişti,ancak mercimekleri kimin aldığı belli değildi.yakındaki tanıdığım bir mercimek fabrikasına girdim.sahibi oradaydı,ona dün 9 araba k.k. mercimeği alan fabrikayı bilip bilmediğini sordum.çünkü mercimek fabrikacıları kimin ne kadar mercimek aldıklarını bilirlerdi.dün M.K.adındaki mercimek fabrikacısının 9 kamyon mercimek aldığını söyledi,hemen oradan çıkıp,9 kamyon mercimeği alan fabrikaya gittim.Fabrika sahibi M.K masasında oturuyordu selam verdim.buyur Müdür bey dedi.dün 9 kamyon mercimek almışsın,lütfen tartı kartelalarını görebilirmiyim dedim.biraz tereddüt eder gibi oldu.Mali polis benden haber bekliyor istersen arayayım dedim.ben blöf yapmıştım.polis lafını duyunca hemen tartı kartelalarını verdi bunlar bizim çalınan kamyonlardı.bu mercimekler TMO ya ait neden satın aldın dedim,ben TMO ya ait olduğunu bilnmiyordum,Abdurrezzak adında birisinden aldım kendi malı olduğunu söyledi beş milyarlık çek verdim dedi.Şu andan itibaren fabrikandan mercimek çıkışı olmayacak dedim.Şubeyi aradım Bir depo memuru çağırdım.onu fabrikaya göz kulak olması için bıraktım.M.K a,şube merkezinde Müfettişimiz var.şubeye gidelim ona da herşeyi anlatırsın dedim.M.K ile birlikte Şubeye geldik.M.K. yi benim odama oturrtum,Müfettiş beyin odasına girdim,Çalınan 9 kamyon mercimeği bulduğumu ve mercimekleri Mardin-G.Antep taşıma müteahhidi Abdurrezzak'ın M.K ye sattığını tesbit ettiğimi ve belki ifadesini alırsınız diye mercimekleri satın alan M.K yi şubeye getirdim,şu anda benim odamda sizi bekliyor dedim.Müfettiş bey önce inanmadı hadi ya şakamı yapıyorsun dedi,bende şaka yapmıyorum Müfettiş bey adam benim odamda buyrun dedim.Müfettiş bey odama girdi M.K ayağa kalktı önünü ilikledi çok kibar birisiymiş havası vermeye başladı.Müfettiş bey sorulacak ne varsa sordu cevaplarını da aldı.M.K müfettiş beye,Mersin limanında mercimek ihracatı için gemisinin beklediğini bu mercimekleri imal edip göndermezse çok ağır ceza yiyebileceğini ve bu ihracatın olmaması durumunda ülkenin zarar göreceği gibi lafalar etmeye başladı.eğer müsaade ederseniz 9 kamyon mercimeğinizi gemim yüklendikten sonra vereyim dedi,Müfettiş beyde tabi tabi neden olmasın demezmi,birden ayağa kalktım.Müfettiş bey görüşebilirmiyiz dedim dışarı çıktım.Müfettiş beyin odasına girdik.Bakın müfettiş bey bu adamları tanımıyorsunuz Bu adamlar TMO yu 50 milyar lira dolandırdı hala dosyaları açık ödemediler.biz malımızı hemen alalım yoksa hiç bir şey alamayız dedim.Müfettiş bey bana bak kardeşim faşizan görüşlerle bir yere varamazsın dedi.Kan beynime sıçramıştı.Adam TMO nun yani Devletin çalınan malını satın alıyor ve o mal adamın fabrikasında ve deposunda duruyor ve biz ona buyrun kardeşim ihrcatını yap diyoruz, böyle bir görüşün adı neyse ben bilmiyorum.ben devletin gaspedilen malını geri almasını bilirim, bunun da adı her neyse benim kabulümdür dedim.çok sinirlendim Ofisten dışarı çıktım sahayı dolaştım sonra geri geldim.Müfettiş beyle bu konuda anlaşamayacaktık.M.K.müfettiş beyden gerekli tavizi almış fabrikasına dönmüştü.Öğleden sonra Müfettiş beyin  odasına girdim,Müfettiş bey bu adamlar bu bölgenin en kurt insanları,bari mali polise gidip,2 sivil polis alalım M.K un Fabrikasına götürelim ben M.K.konuşturayım sivil polislerde kayda alsınlar  dedim,kabul etti Mali Polise gittik durumu anlattık 2 sivil polis ses kayıt cihazlarını alarak bizimle fabrikaya geldiler.Sivil polisleri depo memuru olarak tanıttım ben M.K.a konuyu baştan sona anlattırdım.sivil polisler kayda aldılar.Mesai bitiminden sonra da fabrikanın dışında bir yerde bekledim fabrikada ki işçilerden genç olan birisini dışarı çıkınca yanıma çağırdım.Eğer sorduklarıma doğru cevap verirsen seni TMO ya kadrolu işçi olarak aldıracağımı söyledim hemen kabul etti.9 kamyon mercimeğin hangi depoya stoklandığını ne kadarının imal edildiğini anlattı,mercimek stoklanan deponun adresini verdi.Hemen Mali polise gittim,durumu anlattım yanıma 2 sivil polis verdiler,işçinin tarif ettiği adrese geldik depo kilitliydi polis deponun anahtarlarını kırdı,depoya girdik,depoda 30 ton kadar K.K.Mercimek vardı.polisler tutanak düzenleyerek mercimeği bana teslim ettiler.Şube ye telefon ederek kamyon ve işçi istedim,depodak K.K.Mercimekleri kamyonlara yüklettim Şubeye getirdim Tartı sonucu 27 ton K.K.mercimeği depoya stokladık.Mali polisle anlaştığımız üzere akşam,mercimekleri satan taşıma müteahhidi Abdurrezzak'ın kaldığı otele geldik,polis otele bir cihaz getirdi.bu cihazla o gün gece çalıntı mercimeği satın alan M.K.nin Nizip ilçesinde bulunan evindeki telefonu ile yapacağı tüm konuşmaları dinleyecektik otel odasında Ben,Müfettiş bey,bir komiser ve 2 de polis vardı..gece saat 21.00 civarında cihazda zil sesi geldi hemen açtılar,Abdürrezzak,M.K.nin evini arıyordu.M.K,Abdürrezak'a nerede olduğunu sordu,Abdurrezzak'da Osmaniye'de olduğunu,3 saat içinde NİZİP'te olacağını söyledi.Bu konuşmanın tesbiti üzerine Komiser Osmaniye polisi ile G.Antep il sınırı içinde Osmniye güzergahında bulunan tüm ekiplere Abdürrezzak'a ait araba plakası ve kimlik bilgilerini anons ederek görüldüğü yerde tutuklanmasını bildirdi.biz rahatlamıştık Abdurrezzak bu   gece tutuklanacaktı.Biz otel odasında Abdurrezzak'ın tutuklandığına dair anonsu beklerken.saat 24.00 civarında cihazdan  Abdurrezzak'ın Nizip'te ankesörlü telefondan M.K.nin evini aradığını duyduk.Abdurrezzak' M.K.ye Nizip'te olduğunu evine gelip gelemiyeceğini soruyordu.M.K.e evine gelmemesini her yerde arandığını sabah Nizp-G.Antep arasındaki karayolunda bulunan bir lokantada buluşmalarını söyledi.Yani Abdurrezzak tutuklanması için yapılan anonslara rağmen Osmaniye'den Nizip ilçesine gelebilmişti,Müfettiş bey nasıl olur nasıl geçebilir diye söylenmeye başladı.Komiser rahat olmamızı Nizip ilçesinden öteye gidemiyeceğini mutlaka yakalanacağını söyledi.biz Şube merkezine döndük.Sabah Müfettiş beyle birlikte M.K   nin mercimek fabrikasına gittik yazıhanede M.K ile birlikte otururken G.Antep Üst düzey bir yetkilinin şöförü,resmi araçla yazıhanenin önünde durdu şöför yazıhaneye girdi elindeki kağıt parçasını M.K ye uzattı,ben elimden olmayan bir refleksle oturduğum yerden fırlayarak o kağıdı kaptım.O üst düzey yetkilinin M.K. ye hitaben yazdığı "Abdurrezzak tutuklandı acele avukatları bul "  notunu okudum. yazılı notu  hemen  müfettiş  beye  verdim Müfettiş bey notu okudu,inanamadı hayretle bana baktı, Evet herşeyi kanunlar halletsin diyen vede bunu savunan Müfettiş bey,belkide hayatı boyunca hiç karşılaşmadığı G.Antep kanunlarıyla karşılaşıyordu.G.Antep'in kendine özgü ticari geleneklerinde kısasa,kısas vardır.kardeşin,kardeşi,babanın oğulu,oğulun babayı ticari menfaat için iflasa götürdüklerini,ticari hayattan tamamen sildiklerini çok gördüm.Onun için Devletin gaspedilen malını hemen geri alalım da ısrar etmemin nedeni  budur.O notu gördükten sonra huzursuzlandım geri kalan K.K.Mercimeği hemen sıcağı sıcağına geri almalıydım eğer ihmal edersek aldığımız 27 ton mercimekten başka mercimek alamayacağımızı çok iyi biliyordum.Çalınan mercimeğin tamamı 108 tondu 27 tonunu geri almıştık daha 81 ton mercimeğimiz hırsızların elindeydi.O gece,fuar alanının içinde bahçeli lokantaya gittim.çok huzursuzdum bir iki bardak alkol aldım.Biraz kendime gelir gibi oldum.Gece şubeye geldiğimde saat 24.00 civarıydı,Müfettiş beyin ışığı yanıyordu.Direkt müfettiş beyin odasına çıktım.Kapıyı vurup,içeri girdim.Müfettiş bey çalışıyordu.Oturdum,Müfettiş bey bugün olanları gördünüz,karşımızda çok güçlü insanlar var bunlar devletin malını aralarında pay etmişler.Bizim yapmamız gereken şey onların bu oyunlarını bozmaktır.Siz karışmayın ben yarın bu malı alayım dedim.Nasıl alacaksın,dedi,bende nasıl alacağımı yarın görürsünüz müsaade edin dedim.Müfettiş bey,tamam recep bey bildiğin gibi yapmakta serbestsin dedi.Hemen odadan çıktım şöför lojmanda oturuyordu,bekçiyi gönderip şöförü çağırdım,Şöföre sabah saat 05,30 da beni lojmanımın önünden almasını söyledim.Sabah 05,30 da araba lojman kapısının önündeydi.Arabaya bindim Şöföre M.K.nin fabrikasına gitmesini söyledim.Arabayı     fabrikanın tam karşısında durdurmasını istedim..Tam o sırada fabrikaya önde M.K nin arabası arkadanda 2 kamyon ve 2 römorklu traktör girdi peşlerindende bizim araba girdi,arabadan indim M.K nin yazıhanesinin önünde durdum.M.K.dışarı çık diye bağırdım.M.K.yazıhanenin önüne çıktı   Buyur Müdür bey dedi,Bende Bak M.K eğer Devletin malını vermezsen,şimdi burada ikimizden birisi ölecek ben çok kararlıyım.gaspettiğin mercimekleri şimdi teslim edeceksin dedim.M.K biz bu konuda müfettiş beyle konuşmuştuk o da müsaade etmişti dedi.Müfettiş bey artık karışmıyor ben yetkiliyim.Kararını ver dedim.M.K.çok kararlı olduğumu görünce,Tamam müdür bey,2 kamyon 2,de römork hepsi k.k.mercimek götürebilirsin dedi.  Kamyon ve traktörleri Şubeye getirdiğimde saat 07.00 civarındaydı,personel de mesaiye başlamıştı,kamyon ve römorkları tartarak depoya boşalttırdım.Tartı belgelerini alıp müfettiş beye götürdüm.2 kamyon,2 römork mercimek 44 ton gelmişti,önce aldığımız 27 tonla birlikte toplam 71 ton mercimeği geri almış olduk.Ertesi sabah aynı saatte yine M.K.nin fabrikasına gittim bu defa 1 kamyon 1 romork vardı.Onlarıda alıp Şubeye getirdim bu   mercimeklerin tartı sonucu 19 ton çıktı,toplam olarak 90 ton mercimeği geri almıştım.geriye 18 ton K.K.Mercimek kalmıştı o nu da 3.seferde tamamlayacağımı düşündüm.3.sabah yine aynı saatte M.Knin fabrikasının önündeydim.Ancak fabrika ve yazıhane tamamen boşaltılmış hatta fabrikanın tabelası dahi sökülmüştü evet M.K.kaçmıştı.18 ton mercimekte gitmişti.sonra M.K.nin Mersin'de olduğunu öğrendim ancak,18 ton mercimeğin hukuk yoluyla alınıp alnmadığını bilmiyorum,alındığınıda duymadım.Hep düşünürüm acaba bu 18 ton mercimeğin alınamamasında bir Daire Başkanının bir bölge veya Şube müdürünün ihmali olsaydı 18 ton mercimek bedeli ihmali olan kişilere anında borç yazılır ve tahsil edilirdi.Borçtan ziyade birde ünvanı alınırdı.Müşavir veya uzman olarak bir köşeye atılırdı.3 ay sonra çalınan mercimek davası için mahkemeye çağrıldım,yanımda Bölge Avukatı İsmet  DOĞAN vardı.mahkeme başladı.Davacı bendim. davalı Taşıma  Müteahhidi  Abdürrezak sanık kürsüsündeydi, ve G.Antep'in en  azılı 3 avukatı  Abdürrezak' savunuyordu.Beraatını istiyorlardı.Öğrendim ki G.Antep'in üst düzey görevlileri isimlerinin açıklanmamasına karşılık Abdürrazak'a bu avukatları tutmuşlar.evet Abdürrezzak 3 ay hapis yattı ve çıktı.olan devletin 18.ton mercimeğine oldu.ve ben Müfettiş beyin dediği gibi faşizan görüşlerimle baş başa kaldım.çünkü bu davada herkes yırrtı.bir tek 18 ton mercimek mahkum oldu kurban edildi.            

                      4 ay sonra Teftiş Kurulu Başkanlığından Baş Müfettiş M.E.G.Antep'e geldi.görevli olmadığını,özel olarak gezmeye geldiğini söyleye    rek,Mardin-G.antep taşıması sırasında çalınan Mercimeklerle ilgili olarak her şeyi anlatmamı istedi,bende olayı yukarıda yazdığım gibi anlattım.        Bana teşekkür etti,bu anlatıklarımı başka hiç bir yerde anlatmamamı rica etti.Tabi o zaman aldığımız Devlet terbiyesi gereği hiç bir yerde anlatma-    dım.Ancak bu olayı bilen bazı Müfettişlerle aramızda ileride anlatacağım amansız bir soğuk savaş başlayacaktı.              

                                                                     M U C İ Z E

1988 Yılının Aralık ayının son haftası,G.Antep’te yeşil ve K.K.Mercimek imalatı  33 fabrikada Yeşil mercimek ağırlıklı olarak sürüyor.Genel müdürlük Alım ve MuHafaza Daire Başkanlığından Bakliyat Şube Müdürü Osman ERCAN’da Şubede bizimle birlikte çalışıyor.İşlerin tıkanması ve  Şube müdürlüğünün yetkisini aşan Durumlarda Genel Müdürlüğümüzün ilgili birimleri ile telefonla direkt irtibat kurarak sorunları anında çözüyordu.Personel  bir yıldır durmadan dinlenmeden ,hatta dini bayram günlerindede çalışıyordu,Gerçekten çok yorulmuşlardı Osman Beyden,hiç olmazsa yılbaşında bir gün için imalatın durdurulması için Genel Müdürlüğümüzle görüşmesini istedim.Kesinlikle olmaz diyerek kestirip attı.Osman Beye biraz gücenmiştim 

                                         30 Aralık gecesi saat  20,30 civarıydı.Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR aradı,telefonda bana Osman bey ordamı dedi,telefonu Osman Beye verdim.konuşmaya başladılar.Osman bey telefonda Turgut beye,hayır,olmaz ,mümkün değil dedi       diyordu,sonra Osman bey telefonu bana verdi .Turgut bey bana Bak Recep,İskenderun limanında yüklenen gemiye 360 ton 2+2 kırmızı iç mercimek gerekli.Bu mercimeğinde Sabah saat 06.00 da gemiye yüklenmesi gerekiyor.360 ton 2+2 kırmızı iç mercimeği imal edip gönde- rebilirmisin yoksa cezalı duruma düşüyoruz dedi.Bende başüstüne efendim göndereceğim dedim.Belliki İskenderun Şube Stokları yanlış hesaplanmış  Mercimek eksik kalmıştı.telefonu kapatır kapatmaz Osman bey  kızarak,sen ne yapmaya çalışıyorsun sadece 4 fabrikada  kırmızı mercimek imalatı yapılıyor,bu fabrikalardan o saate kadar birikmiş mercimekle birlikte ancak 150 ton kırmızı iç mercimek çıkar ge- risini nereden bulacaksın dedi.Bende,şu anda stoklarımızda çuvallı 200 ton 1+1 kırmızı iç mercimek stokumuz var.bu mercimeklerin çuvallarını değiştirip,2+2 şablonu vurarak gönderebliriz.Yarında 200 ton 1+1 mercimeği imal eder yerine koyarız Dedim Osman bey yine sinirlenerek,onun için Genel Müdürlük Talimatı gerekli dedi.bende,iyi ya işte Genel Müdürlük yetkilisi sizsiniz.Emir defterine olur yazar- sanız bu iş olur dedim.Osman bey,peki depodaki 200 ton Mercimeğin çuvallarını değiştirmek,şablonlamak,için işçi nereden bulacaksın  dedi.bende, o iş kolay şimdi bulurum. dedim.

                                    Araban Ajans Müdürü Zeki KÜRÜZ  imalatta vardiya amiri olarak görev yapıyordu,gece Fabrikalardaydı,onu çağırdım.durumu anlattım  Zeki bey benim en iyi yardımcımdı ona sonsuz güvenim vardı.Durumu Zeki beye anlattım.Zeki Bey G.Antep’in düztepe mahallesinde  bir kahvede süper çalışan işçiler olduğunu hemen getirebileceğini söyledi.Zeki bey G.Antep’li olduğu için her yeri biliyordu.200 ton mercimeğin çuvallarının değiştirilerek,çuval ağızlarının dikilmesi ve çuvalların şablonlanlanarak son arabayı  en geç gece saat 03,te yüklemek üzere işçilerle anlaştık.Gece saat 21,30 gibi depodaki kırmızı iç mercimeğin çuval değişim işlemi başlamıştı Mercimeğin İskenderun limanına sevkiyatı için,tanıdığımız 3-5 kamyoncu vardı,onları aradık 6 kamyon hemen gelmişti.6 kamyonu fabrika-   lardaki iç mercimeği yüklemeye gönderdik.Fabrikalarda yükleme işçileri vardı.Yaklaşık 1 saat sonra K.İç mercimeğin bulunduğu ve çuval değişiminin yapıldığı MUD deposuna gelen elektrik tek faza düştü.Hemen elektrik kurumunu aradık arıza ekibi geldi kontrol etti.Arızanın dışarıdan geldiğini gece yapacakları herhengi bir şey olmadığını söyleyip gittiler.tabi elektrik tek faza düşünce çuval Ağızlarını dikme makinaları çalışmıyordu.Hava çok soğuktu,Tüm personel depodaydık.Bu arada telefonla G.Antep-İskenderun Karayolu taşıma müteahhi-dini aradım haber verdim.müteahhit imzası bulunan sevk irsalyelerini kullanabileceğimizi söyledi.

                                      Osman bey siyah bir pardesü giymişti,bana,Recep bey bu iş buraya kadar ,yapacağınız Herhangi bir şey kalmadı,Bölge Müdürünü ara mercimeği gönderemiyeceğini söyle,personelide dağıt evlerine gitsinler dedi.bende,Osman bey,gerekirse çuvalları pikaba yükler çuval ağızlarını çok yakınımızda buluNan Ziraai Donatım Kurumunda diktiririm dedim.Bu mercimeğin zamanında limana ulaşması için her şeyi yapabileceğimi söyledim.Osman bey,boşuna uğraşma bu işin olması mümkün değil,ben yatmaya gidiyorum sizde boşuna uğraşmayın dedi.Osman bey giderkende siyah pardesüsünü  benim omzuma attı üşümeyesin dedi.Çok duygulanmıştım.

                                     Zeki bey Başpınar’da bulunan Gülyuva mercimek fabrikasındaki çuval ağzı dikme makinasının düşük  devirli olduğunu bildiğinden gidip getirdi,Makineyi çalıştırdık gerçekten çuval ağızlarını dikiyordu.ama biraz ağır oluyordu.iş düzene girmişti.Sıra çuvallı kırmızı iç mercimekleri  İskenderun Limanına götürecek kamyonları bulmaya gelmişti 200 ton çuvallı mercimeği taşımak için 10-15 kamyona ihtiyaç vardı bu ara gece saat 24.00 olmuştu.Zeki KÜRÜZ bir kartona İskenderun’a yük var yazarak  G.Antep’in Urfa Girişine mezarlığın olduğu yerde kamyon çevirerek Şube ye gönderiyordu.Tabi ben şöförlere sabah en geç 05,30 da İskenderun limanında ol-  mazsanız,limanda 3 gün beklersiniz diyordum.Son araba gece saat 2,45 te Yüklendi.360 ton 2+2 çuvallı kırmızı iç mercimek İskenderun limanına gönderilmişti.Tüm şube personeli ayaktaydı.İşçilerin ücreti ödendi,personeli benim odamda topladım.Hepsi heyecanla son kamyonun limana ulaşıp Yükünü  boşaltıp,boşaltamadığını merak ediyordu Sabah saat 6,30 da limanı aradım.İskenderun Şube eksperleri son kamyonun saat 06.00 da gemiye yüklenmiş olduğunu ve gemi tonajının tamamlandığını söylediler.Odamda bulunan şube personeline son kamyon zamanında boşaltılmış diyemiyordum.gözlerim doldu,sözler Boğazıma düğümlendi.Personel o soğukta hiç uyumadan sabaha kadar depoda çalışmıştı,Sabah saat 08.00 de Odamda personelle çay içerken Osman bey geldi Günaydın arkadaşlar ne oldu dedi,Bende başardık Osman Bey 360 ton Kırmızı iç mercimek saat 06.00 itibariyle gemiye yüklenmiştir.Teyidini aldık dedim.

                               Osman bey, hayır olamaz mümkün değil dedi.Bende İskenderun Şubeyi arayıp sorabilirsiniz dedim.Osman beye işin nasıl başarıldığını anlattım. O günden sonra Osman Ercan bey beni nerede görse Recep o işi nasıl başardınız der.

                                    

                                                 DÜNYADA BİR İLK

                             YEŞİL MERCİMEK İMALATI         

 

                                                               1987 yılının Ekim ayında G.Antep Şube Müdürlüğün sorumluluğunda 150 ton/gün kapasiteli yedi fabrikada Kabuklu   Kırmızı mercimek imalatı devam ederken o tarihte Mersin Şube Müdürlüğünde bulunan Genel Müdür Yardımcımız Ergin Erzumlu telefonla   beni arayarak Kırıkhan Ajans Müdürlüğü  stoklarında bulunan 400 ton  civarında Kabuklu Yeşil Mercimeğin  G.Antep’e  sevk talimatının verildiğini,G.Antep’e gelen  yeşil mercimeklerin K.Kırmızı mercimek gibi kırılmasını ve neticeden bilgi  verilmesini  talimatladı.O  güne kadar  K.Yeşil mercimek imalatı  hiç yapılmamıştı.Ertesi gün Kırıkhan Ajansından 100 ton Yeşil Mercimek gelmişti. Gelen  yeşil mercimekleri boş deposu bulunan Işık Mercimek fabrikasına boşalttık ve bir gün  sonrada kırma işlemi için Kabuklu kırmızı mercimek imalatına göre dizayn edilmiş fabrika sisteminde imalata başladık.Ancak imalata verdiğimiz yeşil mercimeklerin % 10 u nun kabuğu soyulmuyordu Kırma taşlarının ayarları  çabuk bozuluyordu.Ayrıca  Bu yeşil Mercimekler  Hatay yöresinde  Amik ovasında  üretildiğinden tarlalara daha önceki yıllarda ekilen Kabuklu Kırmızı Mercimek tohumları ile karıştığından üretilen Yeşil mercimek içerisinde % 5 oranında Kırmızı mercimek olduğu ve imal edilen Yeşil mercimekler görüntü olarak sarı kırmızı olarak görülmekteydi.İmal edilen Yeşil iç mercimklerden 5 Kğ.lık bir  numuneyi Genel Müdür Yardımcımız Ergin ERZURUMLU’ya verilmek üzere Mersin Şube Müdürlüğüne gönderdik.Bu Yeşil Mercimek imalatıda nereden çıktı sorusunun cevabını Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR  anlattı.

                    O dönemde Başbakan olan Turgut ÖZAL kalabalık bir işadamı ve bürokrat gurubuyla Hindistan’a gitmişti.TMO yu da Genel Müdürümüz Ahmet ÖZGÜNEŞ temsil ediyordu.Tabi o dönem orta anadoluda 3 yıl içinde üreticiden satın alınan üçyüzbin ton Kabuklu yeşil mercimek stoku bulunuyordu,bu stokun büyük bir bölümü Topraklı polietilenli yığınlarda muhafaza ediliyordu.TMO  bu mercimekleri ihraç edemiyordu  çünkü  dünyada  yeşil  mercimek üreten iki ülke den  birisi Türkiye,diğeri  ise  Kanada idi,Kanada ürettiği yeşil mercimekleri Avrupa ülkelerine ihraç ediyordu. Bu nedenle Yeşil mercimek ihracatı Kanada’nın elin de idi.Bu nedenden dolayı Genel Müdürümüz TMO stoklarındaki yeşil mercimeklerin ihracatı için Pazar arıyordu. Hindistan ’daki  firmaların hiç  birisi yeşil mercimeği almak istemez, ancak bir firma  Genel Müdürümüze  Fiğ tohumlarını gösterir.Fiğ orta Anadoluda yetişen küçük sarı renkte hayvan yemi olarak kullandığı- mız bir bitkidir.Tabi üretimide fazla değildir.Genel Müdürümüz Oteline dönerken avucundaki yeşil mercimekleri ovalarken kabuğu ince olduğun-  dan mercimek soyulur ve sarı mercimek  ortaya çıkar,bu sarı mercimek iki parçaya bölünürse Hintli firmaların istediği Fiğ ürününe benzer yeşil iç mercimek elde edilebilir düşüncesiyle,daha çok yeşil mercimeği elde soyarak Hint firmalarına gösterirler.Görüşülen firma yetkilileri soyulmuş yeşil mercimeği bu şekilde iki parçaya bölünmesi halinde satın alacaklarını söylemişler.İşte yeşil mercimeğin kırılmasına yani imalatına karar verilmesi bu şekilde olmuştur.

                 G.Antep’teki mercimek kırma fabrikaları tamamen Kabuklu Kırmızı mercimek imalatına yönelik olarak dizayn edildiklerinden,Yeşil mercimek imalatınada bu fabrikalarda devam edilecekti,Orta Anadolu’dan G.Antep’e Kabuklu yeşil mercimek sevkiyatı başlamıştı.Tabi yeşil mercimek imalatı içinde,kırmızı mercimek imalatı yapan fabrikalara ilaveten ek yeni fabrikaların devreye girmesi gerekiyordu ve durum çok acildi,şehir içinde 10 adet fabrika acilen devreye sokuldu Kırım ücreti Kırmızı merecimek imalatında olduğu gibi 4,75 Tl/Kğ..olarak belirlendi.Yeşil mercimek imalatı başlamıştı,Şubemizde Genel Müdürlüğümüz Alım ve Muhafaza Daire başkanlığı Hububat  Şube Müdürü Levent HEKİMOĞLU da bulunuyordu.Tüm denemelerimize rağmen Yeşil mercimek imalatında istenen spektleri elde edemiyorduk,sekizbin ton yeşil mercimek imalatı yapılmış ancak  kabuğu soyulmamış dane oranını % 5 ten aşağı düşürememiştik,bunun sebebi de yeşil mercimek içerisinde bulunan çakmak taşlarının,Mercimek kırma taşlarının ayarını  bozarak mercimeğin kabuğunu soyulmadan kaçmasına neden olmasıydı,Kırma taş ayarlarını fazla sıktığımızda mercimek una dönüşüyordu,bir çok  denemeler yapıldı başaramıyorduk.Sonunda boş bir fabrika bulup deneme yapmaya karar verdim. G.Antep’in çıkışında Havaalanı yolu üzerinde boş bir fabrika buldum,fabrika sahibi  ile konuştum ücretsiz deneme yapmamıza izin verdi. Şubede bulunan ofis kamyonuna yeşil mercimek yükletip,yanımada Kemal DEMİRCAN adındaki Eksperi alarak deneme yapacağımız  fabrikaya gittik.Eksper  Kemal beye,elek üreten firmalara gidip,her çeşit elekten ikişer metre alıp getirmesini söyledim.2 saat kadar sonra Kemal bey elek örnekleriyle geldi,deneme iş işlemine başlamıştık,1 gün sabaha kadar deneme yaptık başaramadık,2.gün öğleden sonra uzun delikli eleklere sıra gelmişti,önce uzun delikli elekleri normal   şeklide monte ettik denedik olmadı,mercimek içindeki çakmak taşlarınının elekten dışarıya atılmasında nasıl bir yöntem uygulamamız gerektiğini düşünmeye   başladık,Mercimek içindeki çakmak taşlarının eleme sırasında ortam bulup mercimekle birlikte alta düşmemesi gerekiyordu,o halde bu ortamı oluşturmamız lazımdı,burada bir başka etkende mercimeğin eleğe düşüş hızıydı bu faktörleri düşününce,olay çözülür gibi oldu,o güne kadar hiç denenmemiş bir yöntem uygula yacaktık.2 metre uzunluğundaki uzun delikli eleği ortadan keserek 2 parçaya ayırdık.bir parçasını uzun delikler dikey gelecek şekilde,diğer parçasını ise delikdelikler yatay gelecek şekilde monte ettik.ve kamyondaki mercimeği kuyuya dökerek denemeye   başladık  mercimekler eleğin üzerine akmaya başladı,evet çakmak taşları dışarıya akıyordu,çünkü aşağıya  düşecek ortamı bulamıyordu.Yeşil mercimekler yassı olduğundan uzun delikli eleklerden rahatça aşağıya düşüyordu.evet sonunda başarmıştık,istediğimiz spektlerde yeşil mercimek imalatı  yapabilecektik.  Saat 16.00 gibi fabrika telefonundan beni istediler,şubeden arıyorlardı,Gene Müdürlüğümüzden 3 daire başkanı bir şube müdürünün hava alanında olduklarını Şubeye geleceklerini söylediler.Bizimde fabrikada işimiz bitmişti.Fabrika sahibine teşekkür ederek fabrikadan ayrıldık.Şubeye geldiğimizde Dış ticaret Daire Başkanı,İç Ticaret Daire Başkanı,Alım ve Muhafaza Daire Başkanı,Dış Ticaret Daire  başkanlığından bir şube Müdürü odamda oturuyorlardı.Hoş geldiniz merasiminden sonra konuya  girdiler,istediğimiz spektlerde mercimek imalatının nasıl yapılacağını bulduğumuzdan haberleri   yoktu Hindistan’dan bazı firmalarla satış anlaşmaları yapıldığını spektlerin 2+2 olduğunu bunu nasıl yapacağımı soruyor- lardı.Bende artık istediğimiz spektlerde yeşil mercimek imalatını yapabileceğimizi hatta sıfır spektli mercimek imal edebileceğimizi söyledim,Daire başkanları şoke olmuştu,çünkü uzun  süredir denemeler yapılıyor başarılı olunamıyordu  sekizbin ton yeşil iç mercimek imal edilmiş ancak satış spektlerine uymuyordu.Yeşil mercimek imalatı yapan fabrika sahiplerini Şubeye çağırdım.Sabahtan itibaren elek sistemlerini verdiğim örneğe göre değiştirmelerini istedim. ve Yeşil mercimek imalatı o gün sabah istediğimiz kalite ve spektlerde başladı,bir hafta içerisinde imalat yapan fabrika sayısı 33 e yükseldi,peş peşe satış söz leşmeleri gelmeye başladı.Hindistan da bulunan ATKO firması G.Antep’e imalat mahaline gelerek imalatı gördükten sonra yüzbin ton yeşil iç mercimek satın aldı.Yeşil  mercimek imalatından elde edilen mercimek unu  çorba yapımında kullanıldı.iç mercimek ve mercimek unu reklamları TV. lerde Ayşe BAYSAL tarfından sunuldu.Yeşil mercimek imalatı Dünyada ilk defa Türkiye’de TMO G.Antep Şube  - Müdürlüğünce gerçekleştirildi.O günden sonra dünya Yeşil mercimek ticareti Türkiye nin eline geçti.

                                                                                               

                                                           NİZİP'TE MERCİMEK İMALATI

                           G.Antep'te Yirmi bin tonluk Kabuklu kırmızı mercimek imalatı devam ederken Mersin Şube Müdürlüğünde bulunan Genel Müdür muavinimiz E.E bey Nizip İlçesindeki mercimek fabrikalarında kırmızı mercimek kırdırılması için,aslen Nizip'li olup Mersin'de ikamet eden İş adamı Mahmut Aslan'la tonu 5.00 tl.den mercimek kırma sözleşmesi yapmış,Nizip İlçesi G.Antep şube müdürlüğüne bağlı olduğu içinde sözleşmeyi imzalamam için bana göndermişti.Ben G.Antep'teki çoğu 150 ton/gün kapasiteli fabrikalara mercimeğin tonunu 4,75 Tl.ye kırdırıyordum.Nizip'teki  fabrikalardan Emin ALTIBAŞ'a ait fabrika dışındaki fabrikalar 20 ton/gün kapasite ile çalışıyorlardı.Bu fabrikalara 5.00 Tl/ton ücret verilmesi halinde G.Antep'teki fabrikalara da 5.00 TL/Ton ücret ödenmesi gerekecekti.bu durumda durup dururken kurumu zarara sokmak demekti.Genel Müdür Mu- avinimiz E.E beyin imzalamam için gönderdiği sözleşme bir hafta masamda durdu,imzalamak içimden gelmiyordu.O sırada Mersin Şubede bulu- nan Bölge Alım ve Muhafaza şefi Celal Saban sözleşmeyi imzalamam için sürekli arıyordu.Bölge yetkililerinden hiç kimse bu olaya karışmıyordu   sessiz kalıyorlardı.bir hafta sonra sözleşmeyi imzaladım ancak içime sinmemişti.3 gün sonrara Nizip'te 7 fabrikada imalat başlamıştı.Nizip'teki fabrikaların sözleşmede 24 saat düzenine göre çalışmaları gerektiği halde akşam saat 17.00 den sonra çalışmıyorlardı.günde ancak her fabrika     günde ancak 10 ton mercimek kırabiliyorlardı,bu rakamın ihracata hiç bir katkısı yoktu.Bir hafta sonra Alım ve Muhafaza Daire Başkanımız Erol KASNAKLI Nizip'teki fabrikalararın imalatını üstlenen Mahmut ASLAN'la birlikte G.Antep'e geldiler.Birlikte Nizip'e gideceğimizi söylediler.hemen Nizip'le ilgili İmalat sözleşmesi dosyasını yanıma aldım.Ben arabanın ön koltuğunda oturuyordum.G.Antep'ten çıkar çıkmaz,ben Daire Başkanımız Erol beye, efendim,Nizip'teki fabrikalar ihtiyacımıza cevap vermiyor,akşam 17.00 den sonra imalat yapmıyorlar,aynı zamanda imalat kaliteleride iyi değil dedim,hemen Mahmut ASLAN lafa girdi,recep bey bana bu imalatı E.E.bey bey ısrar etti,rica etti,onun hatırını kıramayarak kabul ettim dedi.bende   Mahmut bey,Şu anda TMO personeli her türlü imalatı yapacak bilgi ve beceriye sahiptir.kaldıki bizim G.Antep'te 150 ton/gün imalat yapan fabrikalara kırma ücreti olarak 4,75 Tl/ton öderken sizin uhdenizdeki yarım gün çalışan fabrikalara 5.00 Tl/ton ücret ödüyoruz dedim.Belliki bu durum Daire başkanımız Erol beye anlatılmamıştı,Daire başkanımız,sen ne diyorsun Recep bey dedi.Bende,efendim sözleşmede böyle yazıyor.ve  yine sözleşmede fabrikalar TMO nun belirlediği prensiplere göre çalışmadığı taktirde,sözleşmede yazılı olan imalat tonajının yarısı iptal edilir diyor dedim.Erol bey,ver bakalım sözleşmeyi dedi,verdim okuduktan sonra Mahmut beye,Nizip'in içerisinde yazıhaneniz varmı diye sordu,Mahmut beyde var dedi,Erol beyde yazıhanenize gidelim dedi,on dakika sonra Mahmut beyin yazıhanesindeydik.Daire Başkanımız Erol bey Sözleşmenin son sayfasına Sözleşmedeki imal edilecek K.Kırmızı Mercimek miktarının yarısını,Sözleşme hükümlerini yerine getirmediğinizden dolayı İptal ediyorum diye yazdı ve imzaladı.Devlet menfaatlerinden yana tavır aldığı için O anda Erol beyin ellerini öpmek  istedim çok duygulanmıştım.              

                                                       YEŞİL MERCİMEK KIRMA ÜCRETİ

                  1988 yılının şubat ayında Yeşil ve Kırmızı mercimek imalatı tüm hızıyla sürerken,Genel Müdür Muavinimiz E.E bey,Persone  Daire Başkanımız Kemal ÇELİK,İç ticaret Daire Başkanımız Hayrettin KARACA ve Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR G.Antep'e geldiler.Şube merkezinde gerekli bilgileri aldıktan sonra mercimek imalatı yapan fabrika sahiplerinin Taburlar mercimek fabikası önünde toplanmalarını istediler.Bende   telefonla fabrikaları tek tek arayıp bir saate kadar Genel Müdür Muavinimiz E.E beyin beyin Taburlar mercimek fabrikasına geleceğini ve orada toplanmalarını istedim.Bir saat sonra Taburlar fabrikasına geldiğimizde 20 kadar fabrikacının orada olduğunu gördüm.E.E bey,fabrikacılara bir sorunları olup olmadığını sordu,fabrikacılar;Yeşil mercimek imalatının çok zor olduğunu ve 4,75 TL/Ton ücretin kurtarmadığını,yeşil mercimek imalatından zarar     ettiklerini söylediler.E.E. beyde,Yeşil mercimek kırım ücretinin kaç lira olmasını istiyorsunuz diye sordu.Fabrikacılar en az 20 Tl/Ton olmasını istediler.E.E. bey hayır çok fazla 16.Tl/Ton olsun tamammı dedi.Fabrikacaılar tamam sizin dediğiniz olsun diyerek verilen fiyatı kabul ettiklerini beyan ettiler.E.E bey bana dönerek,Recep bey sözleşmeyi hazırla kırma ücretini de 16.Tl/Ton olarak yaz ben imzalayacağım dedi.Ben gerçekten donmuştum.Bölge Müdürümüz Turgut bey bana baktı, ben başımı yukarı kaldırarak kabul etmediğimi söyledim.O anda E.E.beye ters cevap vereceğimi   anladı ve hemen E.E. beye dönerek,tamam efendim biz şimdi Şube merkezine gittiğimizde hallederiz dedi.E.E beyde,hemen bugün kırım ücreti 16.TL/Ton olarak tahakkuk etsin dedi. O sırada Personel Daire Başkanımız Kemal Çelik E.E beye,efendim görüyorsunuz her taraf su ve çamur içinde personel zor şartlarda görev yapıyor,eğer uygun görürseniz imalatlarda görev yapan personellere birer çift ayakkabı alalım dedi.E.E  beyde   tamam döndüğümüzde talimatını yaz alsınlar dedi.E.E bey,kemal bey ve hayrettin bey şubeye dahi uğramadan Mersin'e döndüler,Bölge Müdürümüz Turgut bey ile bende Şubeye döndük.Odama geçtik Turgut bey bana,E.E  beyin talimatladığı 16.Tl/Ton kırım ücretine itiraz ediyorsun galiba dedi,Bende bakın Müdür bey biz şu anda Mercimeği 4,75 Tl/Ton dan kırdırıyoruz.Tamam yeşil mercimek imalatı Kırmızı mercimek imalatına  göre biraz zor,ama bu kadar yüksek fiyat olamaz dedim.Ne demek istiyorsun dedi,Kırım ücreti olarak verilen para Devletin parasıdır.hiç kimse hak   edilenden fazlasını vermeye yetkili değildir.ben bu ücrete sözleşme yapmam,isterseniz hemen dilekçe vereyim beni buradan alın dedim.Turgut bey  peki sen kaç lira öneriyorsun dedi,bende Yeşil mercimek kırım ücreti en fazla 6,25 Tl/Ton olmalıdır.İsterseniz sözleşmeleri 6.25/Tl./Ton olarak bu gün fabrikacılara imzalatayım dedim.Turgut bey nasıl olur E.E bey fabrikacılara söz verdi,senin vereceğin fiyatı kabul etmezler,imalatları durdururlarsa ne yaparız dedi.Bende Müdür bey siz buradasınız ben fabrikacıları çağırayım sizde olacakları görün dedim.Turgut bey telaşlanmıştı,peki çağır fabrikacıları dedi.Telefonle fabrikacıları Şubeye davet ettim.Tabi fabrikacılar 16.Tl/ton dan sözleşme imzalayacaklarını zannederek hemen geldiler 20 ye yakın fabrikacı odamdaydı.Boş matbu Mercimek kırma sözleşmelerini masamın üzerine koydum. Fabrikacılara arkadaşlar Yeşil Mercimek  kırma ücerti 6.25 Tl.dir.şimdi bu fiyattan kırma işlemine devam etmek isteyenler sözleşmeye adını ve soyadını yazarak imzalasın,kabul etmiyenlerin fabrikalarına bu akşamdan itibaren yeşil mercimek dökülmeyecektir.Benim son sözüm budur dedim.Sözleşmeleri hepsi imzaladı,hepsi fabrikalarına döndüler.Bölge müdürümüz hayretler içerisindeydi.gördünüzmü Müdür bey,Eğer E.E beyin verdiği fiyatı uygulasaydık 300 bin ton mercimek kırımı için fabrikacılara ton başına 10.Tl/ton fazladan para ödeyecektik buda 3.milyon Tl, o günün hesaplarına göre (3 trilyon Tl.) eder.Kimin kesesinden kime para veriyoruz Müdür bey dedim.

                                 Bir müddet sonra bu kırım ücretini anormal yükseltme işinin daha önce organize edildiği,bu iş için mercimek fabrikacılarından   4 kişinin Ankara'ya TMO Genel Müdürlüğüne gidip görüşmelerde bulunduğunu,ve bunun üzerine yukarıda sözünü ettiğim heyetin oluşturularak   G.Antep'e gelindiğini ve kabul edilen fiyatın önceden belirlendiğini kesin olarak öğrendim.Tl/Ton da 10.Tl.fazla ödemeye mani olduğumdan dolayı bu işin faturasınında şahsıma yönelik olarak çok ağır olacağını artık biliyordum.Çünkü E.E beyin  verdiği şifahi talimata uymadığım verilen   şifahi talimatı değiştirdiğim halde beni hiç kimse aramadı.Kafama takılan 2 soru vardı.E.E beyin, 20 ye yakın fabrikacının önünde verdiği verdiği söz ve bana verdiği şifahi talimatın geçersiz kılındığını öğrendiği halde hiç bir müdahalede bulunmadığı,telefonlada olsa,bana neden emirlerime uymadın demediği hususu ile,Bölge Müdürümüz Turgut beyin,E.E beyin verdiği söz ve  fiyat konusundaki şifahi talimattan yana tavır takınması hususu,kafamı karıştırmıştı. artık en küçük hatamda,ön yargılı şartlandırılmış müfettiş gönderileceğini,biliyordum,kendi kendime karar verdim Devletin zararına olan uygulamalara görevden alınma pahasına karşı çıkacaktım.300 bin ton yeşil mercimeğin imalatı 6,25 TL/Ton dan tamamlandı    

                                                                      1988 YILI TEFTİŞİ                                                                                                                                                          

                                                    1988 Yılında Mercimek imalatları hızla devam ederken,Mays ayının ortalarında Şube Müdürlüğünün yıllık teftişi için Müfettiş S.O gelmişti.Müfettiş S.O ya 1980 yılında Besni Besni Ajans Müdürlüğü görevini yürutürken teftiş vermiştim.Aşırı alkol alan birisiydi,açıkça alkolikti.Müfettiş bey 2 gün Kiraladığımız Veliç otelde kaldı,otelde Otel sahibiyle tanışmıştı.Otel sahibine eşini getireceğini onun için kendisine 2 oda   tahsis edilmesini istemiş,Otel sahibi H..beyde,G.Antep'in batı kesiminde bahçeli ve havuzlu müstakil yazlığı olduğunu,isterse orada kalabileceklerini söylemiş.Müfettiş bey gidip yazlığı görmüş ve otel sahibine yazlığı beğendiğini ve burada kalacağını bildirmiş.otel sahibi H.beyde herhangi bir ücret talebinde bulunmamış.3.gün sabah Müfettiş bey beni odasına çağırdı,oturdum çay söyledi,sonrada eşini getireceğini ve Veliç oteli sahibi H.beyin yazlığında kalacağını anlattı.Bende Yazlıkta kalmasanız dahi iyi olur,Otel sahibi ile kurumumuzun iş ilişkisi var,sonra dedikodulara  maruz kalırsınız dedim,Müfettiş bey boş ver ya Recep bey biz neler gördük sen böyle şeylere kafanı takma dedi,Bende siz bilirsiniz Müfettiş bey tabi  ki karar sizin dedim ve müsaade isteyerek odadan ayrıldım.hafta sonu Müfettiş beyin eşi gelmiş ve yazlığa yerleşmişlerdi.Bir kaç gün sonrada Genel   Müdürlüğümüz Dış Ticaret Daire Başkanlığından H.....adında bir personel Şubeye geldi.H...bey kendisinin yapılan mercimek ihracatını izlemek için  görevlendirildiğini belirtti.ancak elinde görevlendirme ile ilgili Genel müdürlüğümüzce verilmiş herhangi bir yazılı talimat olmadığı gibi,bana telefonla verilmiş herhangi bir talimatta yoktu,Bu Durumu Müfettiş beye bildirdim,Müfettiş beyde tamam ben H... beyi tanıyorum dedi.Ben yinede Bölge personel Servis Şefini telefonla arayarak H.... adındaki kişi ile ilgili Genel Müdürlüğümüzce verilmiş herhangi bir görevlendirme yazısı olup olmadığını   sordum.Bölge Müdürlüğümüzede görevlendirme ile ilgili herhangi bir talimat verilmediğini öğrendim.H...bey şımarık hareketleri ile dikkatimi çekmişi,Hatta personele kendisinin Tarım Bakanlığında Personel Daire başkanı olduğunu,Genel Müdürümüz Ahmet ÖZGÜNEŞ'in arkadaşı olduğunu,Genel Müdürümüzün ısrarlarına dayanamıyarak bu göreve geldiğini anlattığını duydum.H....bey kendisine verildiğini iddia ettiği görevi gereği,fabrikalara   gidip,ihracat için Mersin ve İskenderun limanlarına gönderilen iç mercimeklerin nasıl çuvallanıp,şablonlandığını,kamyonlara nasıl yüklendiğini izlemesi gerekirken Şube merkezinde bulunan servislerden çıkmıyor sürekli bir şeyler anlatıyordu,bir hafta kadar sonra Muhasebe servisinde,Ofise sattığı ürün bedelini almaya gelen yaşlı bir kadınla dalga geçtiğini ve kadına kahkahalarla güldüğünü gördüm.Kendisini odama çağırdım.Yaşlı kadınla neden   alay ettiğini sordum,ukala ukala ne olmuş yani eğleniyoruz işte dedi,bende burasının eğlenme yeri olmadığını,iş yeri olduğunu söyledim.Ben Genel Müdürlük personeliyim dedi,bende kim olursan ol burada bu tür hareketler yapamazsın,senin buradaki görevin ne,görev emrin nerede,bu andan itibabaren yazılı görev emrini getirinceye kadar,G.Antep Şube Müdürlüğü'ne girişiniz yasaklanmıştır,lütfen binayı terkedin dedim.Bana seninle ilgili yazılı talimat gelmedikçe buraya giremezsin git dışarıdan telefonla kimi arıyorsan ara dedim.H.... bey hemen Şubeyi terketti,tabi bu arada Müfettiş beyde herşeyi duydu, ama benim odama gelip,veya beni odasına çağırıp hiç bir şey sormadı.H...beyin Genel Müdürlüğümüzü arayıp yazılı talimat gönderilmesini isteyeceğini farzederek akşama kadar bekledim.Ancak  ne telefonla nede yazılı olarak herhengibir talimat verilmedi.Akşam saat 18.00 de   Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR'ı aradım H....beyle ilgili durumu anlattım,yazılı talima olmadıkça H....beyi şubeye sokma dedi.ve bu olayla ilgili olarak hiç kimse bana bir şey sormadı.Ogünlerde hem teftiş veriyoruz hemde genellikle orta Anadolu'daki işyerlerinden gönderilen 1200 ton civarında Yeşil Kabuklu mercimek tesellüm edilerek imalata veriliyor,yine günlük olarak 1000 ton civarında imal edilip çuvallanmış iç mercimeğide karayolu ile Mersin ve İskenderun limanlarına sevk ediyorduk.Fabrika sahiplerinden birisi benimle Müfettiş hakkında özel konuşmak istediğini söyledi,imalatla ilgilimi dedim,hayır özel  dedi.O gün akşam benimle görüşmek isteyen fabrika sahibi ile görüşmek üzere fabrikaya gittim.Fabrika sahibi,müfettiş beyin kendilerinden,hoş olmayan taleplerde bulunduğunu söyledi.Müfettiş beyin talebinin ne olduğunu,diğer kurum müfettişlerine saygısızlık olur düşüncesiyle yazmıyorum.Ancak konuyu,bilinmesi açısından Bölge Müdürü Turgut ALPSAR'a anlattım.Bölge Müdürümüz,bu konuda kimseye bir şey anlatmamamı söyledi.Kendisinin gerekli görüşmeleri yapacağını belirtti.1 gün sonra Müfettiş beyin çalışmaları hızlandı,yoksa günde 2 saat bile çalışmıyordu.Bir hafta içinde teftişi bitirdi ve G.antep'ten ayrıldı.Yazılı görev emri getiremeyen H.... beyden hiçbir haber alamadım.Onunla ilgili olarak hiç kimse birşey sormadı.                                                                                                        

 

                               YARBAKIR BÖLGEDE MERCİMEK HIRSIZLIĞI

                                1988 Yılı Nisan ayının ortaları gece saat 01.civarı Genel Müdürlükten,Maliyet Muhasebesi uygulamalarındaki tereddüt ve hataları gidermek için Şubemize gelen Kadri MÜFTÜOĞLU ile odamda sohbet ediyoruz.odamın kapısı çaldı,odaya Diyarbakkır Bölge Müdürlüğü ceylanpınar Ajans Müdürü Mahmut KEVEN ve yanında tanımadığım 2 kişi telaşlı bir vaziyette girdiler.Mahmut KEVEN,Diyarbaır Bölge Müdürlüğünce  Kabuklu Kırmızı Mercimek imalatı yaptırılan Ş.Urfa Şube Müdürlüğüne bağlı Birecik Ekip şefliğinde Ekip şefi olarak görev yaptığını yanındaki arkadaşlarında Eksper ve Depo memuru oldukların söyledi.Mahmut KEVEN bey,Diyarbakır işyerlerinden İmalat için Birecik Ekip  Şefliğine mercimek taşıması işini alan müteahhidin dört kamyon K.Kırmızı mercimeği Birecik Ekip Şefliğine teslim etmediğini,yani çaldığını açıkladı.Çok telaşlıydı,sakin olmasını,eğer Mercimek kamyonları G.Antep'te satılmışsa sabah buluruz ve de alırız dedim.kamyonlar Eğer G.Antep'e girmemişse mercimek kırma tesisleri olan Mersin'e gitmiştir.Ancak bu gece hiç bir bilgi alamayız sabahı bekleyelim dedim.Kadri MÜFTÜOĞLU'da aynı şekilde görüş belirtince Mahmut KEVEN bey sakinleşti.Sabah saat 8,30 gibi Diyarbakır Bölge Müdürü Metin ERBAY aradı bana,çalınan kamyonları bulursan önce mercimekleri al sonra polise bildir dedi.Bende aynı görüşteydim zira Mardin G.Antep karayolu taşımasında çalınan 9 kamyon mercimek olayında yaşadıklarımı o da biliyordu.kaybolan mercimek kamyonlarını bulmak için Şubeden çıktık,G.Antep'teki bütün mercimek fabrikacılarını tanıyordum,ancak bir kaç tanesinin kulağı delikti,Şöföre Havaalanı yolu üzerindeki C.K nin fabrikasına gitmesini söyledim.Arkadaşlara dışarıda beklemelerini söyledim biz Kadri MÜFTÜOĞLU ile C.K nin odasına girdik.Bize çay ikram etti,ben direkt konuya girdim dün sabah Diyarbakır yöresinden gelen Mercimek kamyonlarını satın alan fabrika veya komisyoncuları sordum.kamyon plakalarını söyledim.C.K hemen M.K adındaki komisyoncunun bu plakalı kamyonları aldığını söyledi.C.K beni iyi tanıdığı içinde Müdür bey,biliyorsun benden duymadın dedi.C.K nin fabrikasından ayrılıp doğruca komisyoncuların bulunduğu Borsa'ya gittik,arkadaşlara siz sakın konuşmayın,komisyoncu ile ben konuşacağım dedim.M.K adındaki komisyoncunun yazıhanesine girdim,selamlaştıktan sonra,buyur Müdür bey dedi.Dün satın aldığın mercimek  kamyonlarlarının plakalarını çıkarırmısın dedim.Hemen defterini çıkardı baktım sadece iki kamyonun plakası kayıtlıydı.Komisyoncu M.K ye bu iki kamyon mercimek TMO ya aittir.Kimden aldın,ne kadar para ödedin dedim.Komisyoncu satan adamı tanımıyorum,ancak para ödemedim,parasını bugün saat 10.da gelip alacak dedi .meercimekleri kime sattın dedim.F.B adındaki Mercimekçiye gönderdim dedi.F.B yi hemen ara mercimekleri işlemesin birazdan TMO ya ait kamyon gelecek ona yükletsin dedim.Komisyoncunun telefonundan Şubeyi aradım kamyonu F.B nin fabrikasına göndermelerini kamyonun o fabrikada bulunan 2 kamyon mercimeği Şubeye taşımasını ve şubede tartılmasına müteakip MUD deposuna boşaltılmasını talimatladım.Çalıp sattığı mercimeklerin parasını almaya geldiğinde hırsızı kolayca yakalayabilmemek için Arkadaşlarada Borsanın içinde dağılmalarını çıkış yerlerini tutmalarını istedim.Ben komisyoncunun yanında duracaktım.Komisyoncu para almaya gelen kişiyi karşıdan gelirken bana gösterecekti,ben işaret verdiğimde arkadaşlar hırsızı çevirip yakalayacaklardı.Bende hemen polise gidip haber verecektim.Ben TMO ya ait olan 2 kamyon mercimeği almıştım.O nedenle Başımdan geçen bir sürü olaydan sonra ilk hedef TMO ya Yani Devlete ait olanı almaktır.O nedenle polise sonradan haber verecektim.hırsızı polise teslim edecektim.saat 10.05 gib komisyoncu yazıhaneye doğru gelen kişinin Mercimeği satan kişi olduğunu söyledi.Ben arakadaşlara adamı göstererek yakalamalarını işaret ettim.Arkadaşlar Hırsızı kıskıvrak yakaladılar.Borsanın müştemilatı içinde bulunan kahvehane de bir sandalyeye oturttular.Hırsıza diğer iki kamyon mercimeği kime sattığını sordum.Eğer söylerse kendisini polise teslim etmeyeceğimi söyledim.Hemen konuşmaya başladı.diğer iki kamyon mercimeği Antakya'da NA...firmasına sattığını ancak parasını Çek olarak aldığını söylediı .Ben arkadaşlara hırsızı bırakmamalarını polise haber vereceğimi söyleyerek Emniyet Müdürlüğüne gittim.Dilekçe yazarak durumu anlattım,Mercimek hırsızınında Borsada kahvehanede olduğunu belirttim.On dakika sonra polis Hırsızı alıp götürdü,biz Şubeye geldik,ben Bölge Müdürümüz Turgut beyi arayarak durumu anlattım.İki kamyon mercimeğin Antakya NA..firmasına satıldığını,ancak mercimek bedeli olarak hırsıza bir ay  vadeli çek verildiğini söyledim.Bölge Müdürümüz de biz hemen NA.... firması ile irtibata geçer Gereğini yaparız  dedi.Sonradan öğrendiğime göre,NA...firması mercimeğin bir kısımını işlediğinden işlenen miktar için o günkü fiyattan satış işlemi uygulanmış geri kalan Kabuklu kırmızı mercimek te geri alınmıştı.Mardin-G.Antep taşımamasında 9 kamyon mercimeği çalıp satan taşıma müteahhidi Abdürrezzak üç ay hapis yatıp çıkmıştı.Birecik taşıma müteaahidi de bunu örnek almıştı o da üç ay yatar çıkarım hesabı yapmıştı.Birecik taşıma müteahhidinin ne kadar hapis yattığını bilmiyorum,ama TMO ne ait mercimeğin tamamı geri alındığından en azından zarar oluşmamıştı.  

                                                          SAKINCALI MERCİMEK FABRİKASINDA İMALAT         

                                  Ben G.Antep'e atanmadan önce G.Antep'te yapılan Kabuklu Kırmızı Mercimek İmalatlarında,Fabrika sahiplerinin hırsızlık yaptıklarına dair dedikoduların olduğunu daha önce belirtmiştim,Ancak H.C.Ö.adındaki mercimek fabrikası sahibi 1979-80 yıllarında TMO nun kendisine yaptırdığı imalatlarda kırk ton mercimek çalıştığını bir konuşmamızda itiraf etmişti.Tabi o zaman yapılan imalatlarda Giren-Çıkan hesabı yapılıp aradaki fark yani noksanlık fire olarak kayıtlara geçtiğinden,yapılan hırsızlık anlaşılamamıştır.Fabrika sahibi H.C.Ö.nün bu hırsızlık olayını övünerek itiraf etmesi bana dokunmuştu.ve hiç unutmamıştım.1988 yılında Yeşil ve Kırmızı nercimek imalatları 33 fabrikada yoğunlaşınca H.C.Ö G.Antep Şube Müdürlüğüne gelerek Fabrikasında imalat yapmak için müracaatta bulundu.Kendisini odama çağırdım.Kendisine dört yıl önce yaptığı itirafı hatırlattım.Senin Fabrikana imalat için Mercimek vermem mümkün değil,sen TMO nun kırk ton mercimeğini çaldığını itiraf ettin.Birde imalat talebindemi bulunuyorsun dedim.Haklısın Müdür bey,ama imalat almak için uğraşacağım dedi ve gitti.Aradan bir hafta geçmişti ki Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR bey telefonla aradı.H.C.Ö.nün G.Antep Başpınar'da bulunan mercimek fabrikasını İmalat yapılması için incelememi talimatladı.Bende,Müdür bey O şahsın fabrikasına mercimek dökemeyiz.H.C.Ö.adındaki fabrikacı 1979-80 yıllarında TMO nun kırk ton mercimeğini çaldığını itiraf etmiştir.Bu nedenle onun fabrikasında imalat yapmamız sakıncalıdır.Bölge Müdürümüz tamam anladım dedi.Yaklaşık on gün sonra Genel Müdürlüğümüz Alım ve Mughafaza Daire Başkanımız N.K,Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR beyle birlikte G.Antep'e geldiler.Birlikte imalat yapan fabrikaları gezdikten sonra Şube Merkezine geldik,odamda,imalatta yaşadığımız sorunları anlatım.Daire Başkanımız N.K bey H.C.Ö.nün fabrikasında imalat yapmamız için sözleşme düzenlememi söyledi.Bende H.C.Ö.nin hırsız olduğunu fabrikasına mercimek dökmemizin sakıncalı olacağını anlattım.Daire Başkanımız benim anlattıklarıma rağmen H.C.Ö ile yirmi bin tonluk mercimek kırım sözleşmesi yapmamı söyledi.Bende,o zaman bunun için bu fabrikaya mercimek dökülmesi gerektiği hususunu belirten bir tutanak düzenleyelim sizde imzalayın aksi taktirde ben bu şahıs ile sözleşme yapmam beni de buradan hemen aldırabilirsiniz.dedim.Daire başkanımız N.K bana ters ters baktı,Bölge Müdürümüze dönerek hadi Turgut bey gidelim dedi.Şubeden çıkıp gittiler.Benim anlayamadığım Bölge Müdürümüz bu konuyu derinlemesine bildiği halde neden sesini çıkarmıyordu,kaldıki konu siyasi de değildi,o zamanki iktidarla H.C.Ö.zıt görüşteydiler.Bir saat sonra Bölge Müdürümüz H.C.Ö.nün fabrikasından telefonla beni aradı.Daire Başkanımızla birlikte H.C.Ö.nün Başpınar'da bulunan fabrikasında olduklarını,fabrikanın imalat şartlarımıza uygun olduğunu belirlediklerini ve imalat için hemen Yeşil Kabuklu Mercimek göndermemi söyledi.Müdür bey sözleşme yok,teminat alınmamış nasıl olacak dedim.Biz şubeye gelince yapacağız  sen buraya mercimek gönder biz burada bekliyoruz  dedi.Artık diyecek hiç biz söz kalmamıştı.Ya istifa edecektim,yahutta söyleneni yapacaktım.çünkü o andaki durum buydu,hemen bir karar vermem lazımdı.Tamam efendim H.Ç.Ö nün fabrikasına mercimek gönderiyorum dedim.Zira istifa edersem kaçmış olacaktım.H.C.Ö kendisine teslim edilen TMO nin malını yine çalacaktı.Bunu düşünerek devam kararı verdim.yirmi bin tonluk Mercimek kırma sözleşmesini hazırladım.Aynı gün içinde teminat ve sözleşme imzalama işleri tamamlandı.O akşam H.C.Ö nün fabrikasının içinde görev yapmak üzere 1 eksper,2 depo memuru,Fabrikanın dışında,fabrikaya giriş ve çıkışları takip etmek ve kayda almak üzere ayrıca 1 eksper görevlendirdim.Dışarıda görev yapacak eksper gizlenecek sadece fabrikayı izleyecekti.Böylece H.C.Ö.nün fabrikasında 4 gece 4 te gündüz olmak üzere 2 vardiyada 8 personel görev yapacaktı.H.C.Ö.nün fabrikasında görevlendirdiğim parsoneli özel seçmiştim,onları odamda topladım,alacakları önlemleri tek tek anlattım,fabrikaya,fabrika sahibi ve ustaların dışında hiç kimse,ve TMO tesellüm ve sevk kamyonlarının dışında hiç bir araç girip çıkmayacaktı.İmalat süresince bu uygulamayı devam ettirdim.H.C.Ö ile yapılan sözleşme tonajı tamamlanmıştı.İmalattan alınan iç mercimek miktarı bizim istediğimiz rakamla denkti.gerek iç mercimek ve gerekse yan ürün kayıt ve miktarlarında her hangi bir ters durum oluşmamıştı.H.C.Ö.yü Şubeye çağırdım,hesaplarda kalan mercimek kırma ücreti ile teminatını iade ettirdim.kendisin akşam Fuar resteurantta yemeğe davet ettim.Kabul etti,akşam saat 8.30 gibi lokantada buluştuk,birer bardak alkol aldıktan sonra kedisine,20 bin ton imalat işini nasıl aldığını sordum.Bak Müdür bey şimdi yine imalat olsa sen yine bana iş vermezsin,bunu biliyorum,ama sen bu defa aldığın önlemlerle bana hırsızlık yaptırmadın.Şimdi imalatı nasıl aldığımı sana anlatacağım dedi.Sen bana mercimek imalatı vermeyince,bende Bölge Müdürlüğünüze gittim,Bölge Müdürünüzde beni reddetti,o zamanda ben Ankara'ya TMO genel Müdürlüğünüze gittim.Danışmada Mercimek fabrikacısı olduğumu söyledim,kiminle görüşmem gerektiğini sordum,beni Alım ve Muhafaza Daire Başkanlığına götürdüler,zaten saatte mesai bitimine yakındı,Daire başkanının sekreteri başkana G.Antep'ten Mercimek fabrikası sahibi sizinle görüşmek istiyor dedi.Başkan beni 5 dk.sonra kabul etti.Odasına girdim,Başkanı ilk defa görüyordum.Oturdum bir kahve söyledi konuşmaya başladık,kendisine G.Antep'te bulunan mercimek fabrikamdan bahsetmeye başladım.O sırada personeller çıkmaya başladı galiba mesai bitmişti.Ben bunu fırsat bilerek daire başkanını yemeğe davet ettim,yemekte konuşuruz başkanım dedim.Hemen kabul etti.Yemek yerken Daire Başkanını yoklamak istedim,sayın başkanım yemekten sonra bir müzik dinlermiyiz dedim.Teklifimi kabul etti.Yemekten sonra müzikli bir yere gittik birkaç bardak alkol aldıktan sonra ben asıl mevzuya girdim.Daire Başkanına,bana 20.bin ton mercimek imalatı verirmisin sana ton başına bir Tl.hediyem olsun dedim.Daire Başkanı biraz düşündükten sonra Yarısını peşin alırım dedi.bu kadar kolay olacağını zannetmiyordum.hemen kabul ettim.kabul ederkende kafamda en az 50 ton mercimek çalarım hesabını yapıyordum.senin bu kadar sert önlem alacağını düşünemedim.Diğer fabrikalar 6,25 Tl./Tondan mercimek kırarken,ben N.K beye verdiğim 1 Tl./ton dan dolayı mercimeği 5,25 Tl./ton dan kırmış oldum.Hırsızlıkta yapamayınca ancak başa baş kurtardım.Olayların akışına bakıldığında H.C.Ö.ye inandım,ancak ona verdiğim sözden dolayı bu konuyu hiç kimseye anlatmadım.   

                                 

                                                                         RÜŞVET TEKLİFLERİ            

                                   G.Antep' te bulunan AY....lar mercimek fabrikası sahibi Şubemize dilekçe ile müracaat ederek Medrcimek kırma talebinde bulundu,Fabrika G.Antep'in Oğuzeli yolu üzerinde Havalanı yakınında bulunuyordu.Fabrikaya bizzat giderek yaptığım incelemede.Fabrikanın 150 Ton/Gün kapasiteli,250 tonluk çuvallı depolama kapasitesi olduğunu gördüm.Bizim aradığımız tipte bir fabrikaydı.Fabrikanın durumunu not aldım.fabrikanın imalat için olumlu olduğunu düşündüm.O sıralarda Mersin ve İskenderun'ya yapılan karayolu Çuvallı mercimek sevkiyatlarında bir sorun çıkmıştı bu sorunları çözmeye çalışırken bir kaç gün geçti sorun çözülmüştü,bu nedenden dolayı AY.....fabrikasının dilekçesine cevap yazılması işide gecikmiş oldu .3. gün Alım ve Muhafaza ile Ticaret Servis şefini çağırdım AY..... fabrikasının durumunu anlattım,ancak Fabrikanın şubeye olan mesafesinin,ek nakliye ücreti getirip getirmeyeceği ile fabrikadaki ürünlerin muhafaza yönünden herhangi bir sorun yaratıp yaratmayacağı husularını inceleyip bana bildirmelerini talimatladım.Ertesi gün sabah,dört yıldır tanıdığım ve de çok sevdiğim Muhtar aynı zamanda hububat üreticisi de olan H.Ö.ziyaretime gelmişti.Hemen odama aldım çay söyledim.Muhtar H.Ö Barak ovasında bitişik nizamdaki bir kaç köyün muhtarlığını yapıyordu nüktedan bir adamdı,o güne kadar kendi malı dahil hiç bir tavassutta bulunmamıştı.Muhtar; Müdür bey sana birşey söyleyeceğim dedi.Bende buyur söyle dedim.AY....Mercimek fabrikası sahibi.C.Y bey Fabrikasına Mercimek imalatı vermen karşılığında sana 10 bin tl.gönderdi dedi.Birden neye uğradığımı şaşırdım,kendisinden hiç böyle bir söz beklemediğim,böyle bir teklifte bulunacağını hayal dahi edemediğim,çok değer verdiğim Muhtar birden gözümde küçüldü,Muhtar H.Ö.ye sert bir şekilde hemen TMO yu terk etmesini ve birdaha buraya gelmemesini söyledim.Muhtar aceleyle çıkarak Şubeyi terk etti.Hemen Alım ve Muhafaza Şefi Hasan KAYA'yı çağırdım.AY..... Mercimek fabrikasının verdiği dilekçeye cevap olarak,Fabrikanın Şube merkezinden uzaklığının ek maliyet getireceği yorumuyla imalat taleplerinin uygun görülmediğini belirten bir yazı yazmasını talimatladım.Daha sonra Şubemizde Teftiş ve incelemelerde bulunan Müfettişler,dosyada bu dilekçe ve verilen cevabı görünce,bana hiçbir şey sormadan galiba,Şube Müdürünün açığını yakaladık diyerek,AY.... fabrikasının sahibi C.Y...ile görüşmeye gitmişler.Fabrika sahibi Müfettişlere,Muhtar H.Ö kanalıyla 15 bin Tl, rüşvet teklif ettiğini ancak Şube Müdürünün rüşveti reddettiğini söyleyerek ifadesini imzalamış.Tabi bu durumu,ben Baş Müfettiş Asaf BALTACI'nın benim bu konudaki ifademi aldığı sırada öğrendim,İfadedemi alırken Müfettiş bana; AY....fabrikası dilekçeyle müracaat ederek İmalat talebinde bulunmuş,fabrika TMO şartlarına uygun olduğu halde neden İmalatı uygun görmediniz diye soru yöneltti,Bende Fabrika sahibi çirkin bir teklifte bulundu onun için imalat vermedim dedim.Müfettiş ne gibi çirkin teklif diye sordu,bende fabrikasına imalat vermem karşılığında H.Ö adındaki Muhtar bir arkadaşım vasıtasıyla 10.bin Tl.rüşvet teklif ettiğini bu nedenle bana para vermeye kalkan bir fabrika sahibi,Mercimek çalmaya kalkışacaktır.Ben hırsızlarlamı uğraşacağım dedim.Baş Müfettiş Asaf bey;hayır sana teklif edilen para 15.bin Tl.dir deyince.bende,demekki 5 bin Tl.yide Muhtar H.Ö alacaktı dedim.Ben birden sinirlendim,müfettiş bey  fabrika sahibi size mademki rüşvet teklif ettim TMO şube Müdür almadı diyor ve siz bunu ifade tutanağına geçiriyorsunuz,şimdi bu konuda benim ifademi neden alıyorsunuz dedim.O  fabrikaya neden mercimek imalatı vermediğim hususunda baştan bana hiç bir şey sormadan direkt fabrika sahibiyle görüşmeye gittiniz,Yani ben o parayı alıp,o fabrikaya imalat verseydim şimdi siz bana bu soruları sormayacaktınız yani ifademi almayacaktınız,siz ne yapmak istiyorsunuz,ben size bu konuda ifade vermiyorum hakkımda ne yazıyorsanız yazın diyerek masadan kalktım.Bu konuyu Teftiş ve İncelemeler Bölümünde daha geniş şekilde açıklayacağım.  

                                            1988 yılında Genel Müdürlüğümüzce yapılan 10 bin tonluk Mercimek yanürün ihalesini Ankara'da bulunan S..Pazarlama adındaki bir firma almıştı.Bu firma fabrikalardaki mercimek yan ürünlerini günlük olarak kaldırması gerekirken,kaldıramıyordu.Yan ürünler kalkmayınca İç mercimek imalatıda aksıyordu,Yan ürün alıcısı S..Pazarlam firmasına iki defa acil koduyla,yan ürünleri kaldırması konusunda ikazda bulunduğumuz halde aksamalar devam ediyordu.Yan ürünlerin günlük olarak kaldırılamamsı yüzünden imalat durma noktasına gelmek üzere olduğunu görünce Yan ürünleri S...Pazarlama firmasıyla aramızda akdedilen sözleşme maddeleri gereği  S...Pazarlama nam ve hesabına satmaya başladık.Nam ve hesaba yapılan satıştan dolayı Sabahtan ,akşama kadar veznenin önünde kalabalık eksik olmuyordu.Yan ürün alıcıları küçük partiler halinde talepte bulunuyorlardı bu durumda iş yoğunluğu artıyor kendi normal işlerimizi yapamaz hale geliyorduk.Hatta S..Pazrlama firmasının teminatını yakıp,yeniden Yan ürün ihalesie çıkmak için Bölge Müdürlüğümüze hitaben bir yazıda hazırladım.Durum bu aşamada iken akşam saat 8.00 gibi odamda çalışırken bekçi,S...Pazarlamadan olduğunu söyleyen bir bey sizinle görüşmek istiyor dedi.Bende hemen gelsin dedim.Uzun boylu top sakallı birisi elinde siyah bir çantayla odama girerek kendisini S...Pazarlama nın Genel Müdürü olarak tanıttı.Yer gösterdim oturdu,çay söyledim ve hemen konuya girdi,Biz firma olarak G.Antep'te Yan ürün satış bürosu açıyoruz yarın sabah faaliyete geçecek.sizden ricam yarın sabahtan itibaren bizim nam ve hesabımıza Yan ürün satmayın dedi.Bu çok güzel bir haberdi,Şube merkezini gün boyu meşgul eden,normal işlerimizi yapamaz hale getiren yan ürün satışından kurtuluyorduk.Çok sevinmiştim.Bekçiyi çağırdım bize kahve yapmasını söyledim.Kahveleri içerken S.Pazarlamanın genel müdürü,Bana,yan ürünleri nam ve hesabımıza satmamanız karşılığında size Ton başına 10.Tl.vereceğim,hemde nakit olarak para çantamda dedi.Gerçekten şok olmuştum.Birden bire sinirlerim gerildi.S..Pazarlamanın Genel Müdürüne,çantanıda al buradan defol,nam ve hesabınıza satışa devam ediyorum.meramınızı dilekçe yazarak anlatınız dedim.S...Pazarlama Gene müdürü çıkarken kapımın önünde durdu ve bana; sen ne diyorsun ben sana bu konuda sabah Genel Müdürlükten Talimat verdireceğim sen görürüsün dedi,Bende sen bana Genel Müdürlükten talimat verdirecek olursan Tüm basını çağırır bu olanları açıklarım şimdi ne halin varsa gör dedim.Sinirlerim bir türlü yatışmıyordu bu arada saat 9,30 olmuştu.Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR' evinden aradım.Bir saat önce S.Pazarlama Genel Müdürü ile aramızda geçenleri anlattım.Şayet sabah Genel müdürlüğümüzden bu konuda bir talimat verilmeye kalkışılırsa basını Şubeye çağırıp olanları anlatacağımı söyledim,Bölge Müdürümüz sakın bir delilik yapma ben şimdi Genel Müdürü arıyorum telefonon başından ayrılma dedi.Yaklaşık otuz dakika sonra Genel Müdür Yardımcımız Nadir KARAKAŞ bey aradı,durumu sordu olduğu gibi anlattım.Sakin ol Genel Müdürlükten sana böyle bir talimat verilmeyecek dedi.Rahatlamıştım.Ertesi gün S..Pazarlama firması,Yan ürün satış bürolarını faaliyete geçirdiklerini ve yan ürün satışlarına başladıklarını ve satış bürosu adreslerini belirten bir dilekçe gönderdi.O günden sonra firmanın nam ve hesabına satış yapmadık.O genel müdürleri ilede bir daha hiç karşılaşmadım.                       

                                                                        YEŞİL MERCİMEK UNUNUN                                                                                                          TOPRAKLI YIĞINLARDA  DEPOLANMASI

                     yan ürünler kaldırılamadığından Yeşil mercimek imalatı durma          noktasına gelmişti,Bölge Müdürlüğümüzce 15 gün içerisinde Yeşil mercimek yan ürünlerinin satışı için ihaleye çıkılmasını  talimat- lamıştı.Ge1988 Yılının Mart ayı,Yeşil mercimek imalatı yapan fabrikalarda,yan ürünleri kaldırmakla sorumlu olan                  müteahhit işini yapamıyordu,günlük olarak kaldırılması gereken yan ürekli duyuru ve ilanlar hemen yapılmış İhale miktarı onbin ton yanürün olarak belirlendi.İhaleden bir gün önce,emekli     öğretmen olan ve yanürün alım satımı yapan M.S.telefonla be ni aradı.G.Antep’te yan ürün işi yapan firmaların aralarında  an- laştıklarını,ihalede yan ürün fiyatlarını düşüreceklerin söyledi.M.S.beye teşekkür ettim.İhale kapalı zarfla teklif alma yöntemiyle yapılacaktı.Yan ürünlerin muhammen bedelleri  Yeşil mercimek unu 65.00 tl.Yeşil mercimek kepeği de 9.00 Tl.olarak tesbit edilerek tutanağa geçirilmişti.İhale komisyon başkanlığını ben yapıyordum üyeler Muhasebe servis şefi,Ticaret servis şefi ve Alım ve Muhafaza servis şefinden  oluşuyordu İhaleye 5 yanürun firması teminat  yatırarak teklif vermişti.Zarflar belirtilen komisyon huzurunda açıldı Mercimek unu için en yüksek fiat 5.00 Tl.Kepek için ise en yüksek fiyat 1.00 Tl.olarak  verilmişti Emekli Öğretmen M.S.nin te lefonda söyledikleri doğrulanmıştı,yan ürün firmaları Yan ürünleri ucuza kapatmak için anlaşmış lardı.Şube Müdürü odasının balkonuna çıktım. Yan ürün firma  yetkilileri ihale  sonucunu bekliyorlardı.Balkondan onlara sesle- nerek bana bakın, İmalat yapan fabrikalarda yan ürün birikimi olduğunu bu yüzden imalatlarımızın durmak üzere olduğunu biliyorsunuz,bunu fırsat bilerek Yan ürünleri ucuza kapatmak için aranızda anlaştınız.gülünç denecek derecede çok düşük fiyat verdiniz.Ben TMO şube müdürü olarak bu yanürünleri kamyonlara yükleyip Fırat nehrine dökeceğim ama size bu fiyatlardan satmayacağım.İhaleyi iptal ediyorum dedim.Çünkü piyasa fiyatıyla ihalede verilen fiyat arasında çok büyük fark vardı Yanürün alıcısı firmalar benim yan ürünler yüzünden imalatın durmasını göze alamayacağımı,zira bu işin bir ayağının ihracat bağlantıları olduğunu biliyorlardı O gece çok düşündüm uyumadım,bir karar vermeliydim.Çünkü fabrikalardaki yan ürünler kaldırılmazsa imalat durabilirdi.Çünkü imalatın devamı için yan ürün depolarının günlük olarak boşaltılması gerekiyordu.Sabaha karşı kara- rımı verdim.Yan ürünlerin kaderini bu yemci firmaların insiyatifine bırakmamalıydım  ben TMO yu dolayısıyla Devleti temsil ediyordum,Devlet çaresiz olamazdı,üç beş yemciye boyun eğmemeliydi,Odamın penceresinden şube müdürlüğümüzün İhata duvarı ile çevrili boş alanına  bakıyordum.Birden aklıma Mercimek ununu Topraklı polietilenli yığın yapabilirmiydim.İhata ile çevrilmiş Ofis sahasına üç bin ton civarında Mercimek unu depolayabilirdim.MUD da bin tonluk bir yer vardı  ancak  bu  depolamanın Alım ve Muhafaza İşleri İzahnamesinde yeri yoktu ben büyük bir riske girecektim.G.Antep yemci firmalarının, TMO nun Devlet malı  sözkonusu olduğunda hiçbir şekilde taviz vermeyeceğini görmeleri gerekiyordu. Sabah saat 07.00 de Alım  ve Muhafaza Sevis Şefi Hasan Kaya’yı çağırdım yan ürün  depolama konusunu konuştuk mutabık kaldık.Hasan bey  hemen yığın yerlerini yaptırmak için harekete geçti,ilk etapta bin ton mercimek ununu dökme olarak  MUD a taşımaya karar verdik saat 08.00 itibariyle Şubemizde bulunan iki adet  Bölge kamyonuyla mercimek unlarını taşımaya başladık.Fabrikaların çalışmasını rahatlatmak için her fabrikadan sırayla birer kamyon Mercimek unu alınmasını planladık,iki kamyon sürekli olarak Mercimek unu taşıyacaktı.Taşıma işlemi  düzenli olarak devam  ediyordu. saat  11.00 sıralarında  durumu  Bölge  Müdürümüz  Turgut ALPSAR’a telefonle bildirdim.Turgut bey çok kızmıştı,bana kellen gider karışmam dedi.Bende,eğer bir kğ.una zarar gelirse ben kellemi vermeye hazırım dedim.Tabi bu tür bir depolamanın mevzuatta yeri yoktu,hiç denenmemişti,en önemlisi bu şekilde depolama yapılması hususunda herhangi bir talimatta yoktu.Benim amacım Devlet malının 3-5 kişiye peşkeş çekilmemesi,ve devletin  zor zamanlarda dahi çaresiz olmadığını ve mutlaka gereğini yapacağının bilinmesi gerektiği hususlarıdır.

                  Yeşil mercimek imalatı yapan fabrikaların yanürün depolarında bulunan üç bin ton yeşil mercimek ununun bin tonu dökme olarak MUD na ikibin tonu da Ofis sahasına Topraklı-polietilenli yığın olarak stoklandı.imalat yapan fabrikalar  rahatlamış yeşil mercimek imalatının aksamadan devam edeceği ortam sağlanmıştı.Tabi bu arada G.Antep piyasasında yem sıkıntısı başlamıştı.Çünkü  yemci firmaların hayalleri yıkılmıştı,TMO nun her an pes edeceğini düşünerek  başka kanallardan yem  teminine gitmemişlerdi.G.Antep’te yem sıkıntısı had saf haya ulaşınca Nisan ayı ortalarında yem firmaları Ofise gelmeye başladılar.Yeşil mercimek unu ve kepeği talebinde bulunuyorlardı.Yapılan taşıma ve depolama  masraflarınıda hesaba katarak Yeşil mercimek ununu 70.TL/kğ.dan kepeğinide 10 TL/Kğ.dan satmaya karar verdik. Mayıs ayının ortalarında tüm yanürünler  satılmıştı.herhangi bir zayiat söz konusu değildi.bu operasyon başarıyla tamamlanmıştı.Bundan sonraki yanürün ihalelerinde de herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Ancak işyeri teftişi sırasında,Mercimek ununun Topraklı-Polietilenli yığın olarak  stoklanması mevzuata aykırı bulunduğundan Müfettişe sayfalarca ifade verdim. Mevzuata aykırı hareket etmemden dolayı ceza alacağımı baştan beri biliyordum,ne olursa olsun benim vicdanım rahattı,Devlet malının zarara uğramasını   önlemiştim.Benim doğrum buydu.  

 

                                                          SAHTE TEKLİF MEKTUPLARI       

                                       1989 Yılında Yeşil ve Kırmızı mercimek imalatları hızla devam ederken,Genel Müdürlüğümüzce  bir seminere  çağrıldım.Ben seminere katılacağım için yerime Şube Müdürlüğüne vekalet etmesi için İskenderun Bölge Alım ve Muhafaza Servis şefi Celal SABAN görevlendirilmişti.Benim Ankara'da seminerde bulunduğum dönemde G.Antep'te fabrikalarda imal edilen mercimek yan ürünleri satışında problem çıkmıştı Ben G.Antep'ten ayrılırken yan ürün satışları normal devam ediyordu.Yan ürün satış fiyatlarıda Mercimek unu 65./Tl/ton,Mercimek kepeği,17.Tl./ton Elek ve padi altı 13.Tl/ton,Elek altı ise 10.Tl/ton dan satılıyordu bu şekilde ihale edilmişti.Cuma günü seminerin kapanış merasimi vardı.perşembe günü saat 16.00 da G.Antep Şube Müdürlüğü Muhasebe Servis Şefi Lütfiye GÖNCÜ telefonla aradı,mercimek yan ürünleri için 10 adet teklif  verildiğini,ürün fiyatlarının çok düşük olduğunu söyledi.Fiyatları duyunca hayretler biçinde kaldım.mercimek unu için 5.TL/Ton diğer yan ürünler için de1.Tl./Ton fiyat verildiğini ve bu fiyatların Genel müdürlüğümüzce uygun görüldüğünü,imalatın aksamamaması için hemen teslimata başlanmasına ilişkin yazılı talimatında Şubeye Fax la gönderildiğini belirtti.Lütfiye hanıma,yan ürünü alan firma,yan ürün için para yatırmaya kalkarsa sakın alma Alım ve Muhafaza şefi Hasan KAYA'yı telefona çağır dedim.Hasan KAYA'ya Fabrikalardaki yan ürünün durumunu sordum,yan ürünler kaldırılmadığı takdirde kaç gün idare  eder dedim.Hasan beyde 2 gün idare eder dedi,o halde hiç kimseye yan ürün teslimatı yapmayın ben izin alabilirsem akşam yola çıkarım sabah görüşürüz dedim.Doğruca Eğitim Şube Müdürü Zekai beyin odasına gittim durumu anlattım hemen G.Antep'e dönmem için izin istedim.Zekai bey beni dinledikten sonra hemen çıkabilirsin dedi,akşam saat 18.00 Otobüsü ile G.Antep'e hareket ettim.sabaha karşı saat 05.00   gibi G.Antep'teydim.Doğru Şubeye gittim.Bekçi hemen çay demledi,bilgisayardan giren çıkan ürün kayıtlarına  baktım.bu arada saat 07.00 olmuştu personel gelmeye başlamıştı.saat 7.30 gibi Şube Müdürlüğüne vekalet eden Celal SABAN beyde gelmişti.Celal bey hemen konuya girdi,yanürün konusunda çıkmaza girildiğini,bu nedenle Bölge Müdürlüğümüz talimatı gereği,teklif alma yöntemiyle  ihale yapıldığını,en yüksek teklifi veren Işık Mercimek Fabrikasının ortağı Mehmet EKMEKÇİ'nin teklifinin Genel Müdürlüğümüzcede uygun bulunarak onaylandığını anlattı ve içinde teklif  mektuplarıda bulunan dosyayı bana verdi.Ben hiç bir şeyden haberim yokmuş gibi davrandım.Dosyada 10 adet teklif mektubu vardı,en yüksek un fiyatı 5.Tl/Ton dan Mehmet Ekmekçiye aitti.Teklif mektuplarını inceledim,mektuplardaki imazalar aynı kalemden çıkmıştı.yani  9 mektuptaki imzalar aynı kalemle atılmış ve biribirine çok benziyordu.Celal SABAN beye,yan ürünler kesinlikle bu fiyattan satılmayacak dedim,Celal bey nasıl olur Genel Müdürlüğümüzün hemen teslimat yapılması hususunda Fax talimatı var dedi.Şimdi otur ve olacakları izle dedim.Telefonla,İhaleyi alan Mehmet EKMEKÇİ'yi aradım,Taburlar mercimek fabrikası sahibi Ali TABUR'uda yanına al ve acilen şubeye gelin dedim.Yarım saat sonra Mehmet EKMEKÇİ ile Ali Tabur odamdaydı.oturdukları koltuğun önündeki sehpalara birer boş beyaz kağıt koydum.Şimdi beni iyi dinleyin dedim.Bu teklif mektupları Ali TABUR tarafından yazılmış ve değişik imzalar atılmış,şimdi 1- bu işi kimin önerisiyle yaptınız,2-Bu teklif mektuplarının sahte olduğunu İkiniz tarafından yazıldığını,Bölge Müdürlüğümüze yazılı olarak bildiririm,Hemde basını çağırarak bu konuyu anlatırım ve itibarınızı bitiririm bundan böyle TMO dan hiç bir şekilde iş alamazsınız dedim.Mehmet EKMEKÇİ,Ali TABUR'a dönerek,Ali, ben sana bu Recep bey gelirse herşeyi anlar demedim mi dedi.Şimdi önünüzdeki boş kağıda,Mercimek Unu 70.Tl/Ton,Mercimek Kepeği 25.Tl/Ton,Elek ve padi altı 15.Tl./Ton Elek altı 15.Tl./Ton olarak teklif yazarak imzalayın,aksi taktirde dediklerimi yaparım dedim.Hemen imzaladılar.Gördünmü Celal bey,bilmeden TMO  ne kadar zarara  uğrayacaktı sen hesapla dedim.Yeni teklifi hemen Bölge ve Genel Müdürlüklerimize faksladım.Bir önceki uygun bulunan teklifin iptal edilerek bu  yeni teklifin onaylanmasını arzettim.Onay faksları aynı gün Şubemize ulaşmıştı.Gerçekçi olan yeni fiyatlardan mercimek yan ürünlerinin satışına başlandı.                                                                                                                                                                                                                                                              BİLGİSAYAR                                                 Bilgisayarla tanışmamız 1987 yılında oldu.Bilgisayarı Türkiye'de ilk defa TMO kullanıyordu.Bunun içinde Şube ve Ajans Müdürleri ile Muhasebe Şefleri ve muhasebeciler ilk etapta kısa süreli eğitime alındılar.1988 yılından itibarende bilgisayarlı maliyet muhasebesi sistemine geçildi.Genel Müdürlüğümüz Bilgi İşlem Daire Başkanlığından bir ekip İşyerlerini tek tek gezerek,İşyeri ile Genel Müdürlük arasındaki bilgi transferini sağlamak için online bağlantısını kurup,işyeri yetkililerine nasıl yapılacağını anlatıyorlardı.Ben gelecek olan ekibi beklerken Bilgisayarın telefonu çaldı,açtım Genel Müdürlüğümüz Bilgi İşlem Daire başkanlığından arıyorlardı.Bana,telefonda adının Perihan olduğunu söyleyen bir bayan,tarif edersem online bağlantı kurabilirmisin dedi.Bende,siz tarif edin kurarım dedim.Perihan hanımın söylediklerini Bilgisayar üzerinde uyguladım,Genel Müdürlüğümüzle onlayn bağlantısı kurulmuştu,Perihan hanım bana,ilk defa fiili yardım almadan bağlantı kuran ilk Şube Müdürü sensin,teşekkür ederim dedi.Çok sevinmiştim.bundan sonra Genel müdürlüğümüzce verilen bilgisayar eğitimlerinde Perihan Hanım Bilgisayar eğitmeni olarak görev yapıyordu,Bu eğitimlerde bilgisayar kursiyerlerine,derslerde,Gaziantep Şube Müdürü Recep bey,fiili destek almadan telefonla Onlayn bağlantı  kurdu diye anlatttığını duydum.daha  sonraGenel Müdürlüğümüzce,Maliyet Muhasebesi uygulamalarındaki aksaklıkları gidermek ve işyerlerindeki Muhasebe  personelini bilgilen- dirmek için maliyet muhasebesi konusunda uzman bir ekibin görevlendirildiğini bildirdiler.Hatta bu ekibin Adana Şube Müdürlüğünde Muhasebe tarafından düzenlenen Müfredat defterlerini yırttıp attıklarını,muhasebe şefine bağırıp çağırdıklarını duydum.Adana Şube Müdürlüğü Muhasebe şefi Ahmet TEMELLİ bey  Besni,de benim yanımda yetişti,çok saygılı ve beyefendi birisidir.Bu muameleye maruz kalmasına çok üzüldüm,açıkçası Genel Müdürlüğümüzden   gelen o ekibede içimden kızdım.üç gün sonra Adana Şubedeki O ekip G.Anter Şubeye gelmişti,Ekibin başında Sait EĞERCİ adında Hesap uzmanı, ve üç de yardımcısı vardı.Sait bey Muhasebede,Maliyet muhasebe- sinin nasıl uygulanacağını anlatırken bende izliyordum,Sait beyin küçük bir hata yapmasını bekliyorum.Fakat hata yapmıyordu,Şube mu- hasebe personeline yaklaşımı çok kibar ve nazikçe idi Akşama kadar herhengi bir olumsuz davranış görmedim.Akşam Sait bey kapıyı vurarak odama girdi,Yemek için şehir merkezine yemeğe gideceklerini,onun için bir araba tahsis etmemi istedi benim kızgınlığım hala geçmediğinden,araba yok,yola çıkın dolmuşla gidin dedim.Sait bey,tamam dolmuşla gideriz teşekkür ederim dedi ve çıktı gece saat 10.00 gibi odamda çalışıyorum,kapı çaldı,gelen Sait beydi yemekten dönmüşlerdi.Bana Müdür bey biraz konuşabilirmiyiz dedi,buyurun oturun dedim,Sait bey,bana,Müdür bey sabahtan beri bize hep ters davranıyorsun bir hatamı yaptık dedi,bende Adana Şubede yaptıklarını duy-   duğumu anlattım,size karşı davranışımın nedeni budur dedim.Sait bey,olaylar sizin duyduğunuz gibi değil,Adana Şubedeki Muhasebe Müfredat defterleri tamamen yanlış işlenmiş,silinti ve kazıntılardan defterler okunamaz duruma gelmişti,ben defterleri yırttım doğrudur.ama cebimden para vererek yeni defter aldırdım,yani yırttığım defterlerin parasını ben ödedim.defterleri usulüne uygun olarak yeniden işledik oradaki arkadaşa yardımcı olduk,hiç bir zamanda  kaba bir davranışımız olmamıştır.Adana Şube Muhasebe şefine sorabilirsin olay tama- men bundan ibarettir dedi.Ben sadece duyumlara göre hareket etmiştim,olayı tam olarak öğrenmeden fevri davranarak hata yaptığımı anladım.Ama bunu o anda Sait beyin yüzüne karşı söylemedim.O günden sonra  Sait EĞERCİ beyle aramızda uzun yıllar süren ve halada devam eden gerçek bir dostluk oluştu.Maliyet Muhasebesini ilk defa uyguladığımızdan dolayı çok zorluk çekiyorduk,bilgisayar ile defter kayıtlarını tutturamıyorduk,uygulamaya altı ay geriden başlamıştık,iş yoğunluğu az olan işyerlerinde sorun olmayabilirdi,ama G.Antep Şube Müdürlüğünde Mercimek imalatları nedeniyle günde 1500 ton mercimek tesellüm edilip imalata veriliyor,en az 1200 ton iç mercimek çuvallanarak,Mersin ve İskenderun Limanlarına sevk ediliyordu,ayrıca günlük yan ürün satışları ile günde en az iki klasör muhasebe fişi tanzim ediliyordu.geriye dönük olarak bilgisayara girmemiz gereken altı aylık klasör sayısı 360 büyük klasördü.bunun üzerine hergün iki klasör daha geliyordu.Hergün akşam bilgisayarlar düzenleme ve gün sonu işlemine tabi tutularak Bilgiler Genel Müdürlüğümüze transfer ediliyor ve bilgilerin saklama disketleri alınıyordu.altı aylık muhasebe fişlerinin girişleri tamamlanmak üzere iken bilgisayar ağır çalışmaya başladı.Düzenleme ve gün sonu yapamıyorduk,bu işlemleri yapamayınca fiş girişleride yapılamıyordu,Tabi Genel Müdürlüğümüze günlük bilgi transferide yapılamıyordu.durum Genel Müdürlüğümüz Bilgi İşlem Daire Başkanlığımıza intikal etti.Bilgi işlem daire başkanlığından telefonla bilgisayar üzerinde yaptırılan işlemler sonuç vermeyince,Bilgi İşlem Daire Başkanımız Lütfü GÖBÜŞ bey G.Antep'e geldi.Bilgi- sayarın başına geçti,bende ayakta yanında duruyorum Daire Başkanımız bir tuşa basıyor Bilgisayar ekranında bir sürü yazı çıkı yor.ben hayretler içerisinde kalıyorum,biz daha tuşlara basmaya korkuyoruz,Daire başkanımız bilgisayarda sörf yapıyor,kendi kendime bu adam bilgi sayar profosörü şimdi bizim bilgisayar sorunumuzu hemem çözecektir.diyorum.Daire Başkanımız Lütfü bey tam üç gün uğraştı üçün-  cü günün sonunda gece,gündüz bin  bir zahmetle girdiğimiz geriye dönük 6 aylık bilgileri tamamen sildi.yeniden girin dedi.Daire Başkanı- mız dahil Genel Müdrlük Bilgi İşlem daire başkanlığında çalışan Mühendislerin tamamı TMO dışından getirilimişti.TMO çalışma sistemine yabancı idiler.Biz geriye dönük 6 aylık  bilgileri yeniden girmeye başladık,zira geriye dönük bilgiler girilmeden cari gündeki bilgilerin giril-   mesi mümkün değildi.artık gündüz fabrikalardaki imalatlarla ilgileniyor,geceleride Muhasebe fişlerini bilgisayara giriyordum.personel Bil- gisayar kullanmasını bilmiyordu.Bilgisayara dokunmaya dahi korkuyorlardı.Bir şey olmasın diye geceleri evlerimize giderken bilgisayar       sisteminin üzerini örtüyorduk.Sonra Ticaret lisesinden stajyer 2 kız öğrenci aldık,öğrenciler kısa sürede bilgisayara fiş girmesini öğrendi-   ler,Bilgisayar TMO dışında hiç bir kuruluşta yoktu.Banka servis şefleri hafta sonlarında Bilgisayarla nasıl çalıştığımızı görmek için Şubemi   gelirlerdi.İlk Öğretim Okulları,Öğrencilerine Bilgisayarın nasıl çalıştığını göstermek için sırayla öğrencileri Şubemize getiriyorlardı.Biz geri-   dönük 6 aylık bilgilerin bilgisayara girişini  bitirmek üzereyken,bilgisayar yine kilitlendi.Muhasebe Servis Şefi Lütfiye GÖNCÜ evli ve ilk-   okula giden 3 erkek çocuğu olmasına rağmen her gün gece saat 01.00 - 02.00 ye kadar çalışıyordu,sırf geriye dönük muhasebe fişlerini bilgisayara girip,muhasebe işlemlerini günlük hale getirmeye çalışıyordu,Bilgisayra yine kilitlenince,Lütfiye hanım,istifa ediyorum diyerek evine gitti.Çünkü gece gündüz girilen 6 aylık bilgi yine silinecekti,bize bilgileri tekrar girin diyeceklerdi,Bu durum tahammül edilemez bir     hal almıştı.O sıralarda Mersin Şube Müdürlüğününde aynı durumda olduğunu duyuyordum.Lütfiye hanım işleri bırakıp evine gidince Mu-    hasebe servisindeki diğer personelide evlerine gönderdim.Gece saat 21.00 civarıydı.Bilgsayarı açtım.O ana kadar muhasebe fişi girişinden başka hiç bir panele girmeye korkuyorduk,çünkü girersek,bilgisayarın çalışma düzenini bozmaktan korkuyorduk.Ben kararımı verdim  nasılsa girdiğimiz bilgiler silinecekti,o halde ben girmeye korktuğum her menüye girecektim.Bilgiler silinirse silinsin dedim.İlk önce Ürün menüsüne girdim.F1 yardım tuşuna bastım."Buraya girilecek ürünlerin sisteme tanıtılması gerekir" mesajı geldi.Ürünlere girdim sırayla ba- kıyorum TMO da bulunan tüm ürünler var,dikkatlice listeye baktım.Yeşil iç mercimek ürününün tanıtımı yok.Bu ürün G.Antep'te imal edilip  ihracat için mersin şube müdürlüğüne sevkedildiğinden sadece bu iki şubenin iştigal konusuna girmektedir.Bilgi işlem Daire Başkanlığın-  ca Türkiye genelinde TMO işyeri bilgisayarlarına aynı ürün bilgileri güncellenmiştir.bu güncelleme içerisinde Yeşil İç mercimek tanıtımının bu  nedenle bulunmadığını anladım.Bilgisayar ürün tanıtım paneline Yeşil İç Mercimeğin kodunu girerek tanıttım.Bilgisayarı kapattım tek- rar  açtım.Düzenlemeye geçtim.Düzenleme normal şekilde gerçekleşti,gün sonu yaptım.Gün sonuda normal şekilde sonuçlandı.Muhasebe fiş  girişi yaptım,çok hızlı bir şekilde sonuçlandı.İçimi bir tuhaflık kapladı,çok aşırı bir sevinçle birlikte öfkede vardı,yani bizim bilgilerimiz bo-  şuna silinmişti,günlerce gece,gündüz,uykusuz ve yorgun haldeki çalışmalarımız,emeğimiz resmi olarak çalınmış gibiydi.Ben öyle hissedi- diyordum.O gece sabaha kadar uyumadım.O günkü muhasebe fişlerinide bilgisayara girdim.Düzenleme ve gün sonu yaptım.Muhasebe   kayıtları günü gününe gelmişti.                                                                                                                                                                                               Sabah saat 07.oo de mesai başladığında tüm personel görevi başındaydı.Ancak Muhasebe Servis Şefi Lütfiye hanım gel- mişti.saat 08.oo e kadar bekledim.Muhasebe personeli Bilgiler silineceği için üzgündü,Sistemin normale döndüğünden haberleri yoktu.   Bekçi'ye Lütfiye hanımı evinden çağırmasını söyledim.Biraz sonra Lütfiye hanım geldi.Muhasebe servisi elamanlarını servis şefi dahil oda  ma çağırdım.Hepsinin başları öne eğikti.Onlara bilgisayar kilitlenmesindeki sorunu bulduğumu,Bilgilerin silinmeyeceğini,Muhasebe işlem- lerini günlük duruma getirdiğimi söyleyince inanamadılar.Gidip kontol ettiler,tekrar odama geldiler.Onlara,şimdi Bilgileri Genel Müdürlüğü  müze transfer edeceksiniz Bilgi İşlem Daire Başkanlığı bilgi transferini görünce G.Antep Şubede Bilgisayar kilitlenmesi sorununun çözül- düğünü öğrenecek ve bizi arayacaklardır.Onlara kesinlikle hiç bir şey söylemeyeceksiniz,nasıl çözüldüğünü bilmiyoruz diyeceksiniz,de-     dim.zira çok öfkelenmiştim.Öğleden sonra Bilgi işlem Daire Başkanlığından beni aradılar.Kilitlenme sorununun nasıl çözüldüğünü sordu-  lar,bilmiyorum kendiliğinden çözüldü dedim.Çok ısrar ettiler,bilmiyorum dedim,benden yeterli cevabı alamayınca,Muhasebe Sevis Şefini arıyorlar,Lütfiye hanımda,ben bilmiyorum,demiş,bu telefon trafiği 2 gün sürdü,bilgisayarın neden kilitlendiği hususunu söylemedim.Çün-   bizim silinmemesi gereken altı aylık bilgilerimizi silmişlerdi,onun için öfkem geçmiyordu.3.gün Bölge Müdürlüğümüzü arayarak G.Antep'   teki bilgisayar kilitlenmesi sorununun nasıl çözüldüğünü öğrenmelerini istemişler,4.gün Bölge Müdür Yardımcımız Mehmet Hancı İle Bölge Bilgi işlem servis şefi Mehmet Varavir G.Antep'e geldiler.Odamda oturduk sohbet ederken,Mehmet Hancı bey,Recep bey Bilgisayardaki kilitlenme sorununu nasıl çözdüğümü sordu,bende bilmiyorum kendiliğinden oldu dedim.Mehmet Varavir,kendiliğinden olması mümkün değil,söylersen akşam sana ziyafet veririim dedi,ben Müdür Muavini Mehmet Hancı beyide,Bilgi işlem şefi Mehmet Varaviri'de gerçek-   ten çok seviyordum onun için her ikisinide kıramazdım.Zira Mersin Şube Müdürlüğünde de aynı sorun vardı.Mehmet hancı beye,Mersin Şube Müdürlüğünü telefonla arayın,Bilgisayarda Ürün Tanıtımı paneline girsinler,Yeşil iç mercimek tanıtımı varmı sorun dedim.Mehmet       Hancı bey Mersin Şube Müdürlüğünü aradı Bilgisayarda,Ürün tanıtım paneline girmelerini Yeşil iç mercimek tanıtımının olup olmadığını     sordu,tabiki hayır yok cevabını aldı.Hemen tanıtın düzenleme yapın sonrada bilgi verin dedi.Yarım saat sonra Mersin Şube Müdürlüğü   Bilgisayarlarının normale döndüğünü bildirdi.O günden sonra Bilgisayarın tüm menülerine giriyordum.Artık pc bilgisayarın çalışma düze-   nini çözmüştüm.PC lerin kapasiteleri çok küçüktü.Bazen oluşan bad sectörler nedeniyle kapasite doluyor ve çalışması ağırlaşıyor bazen kilitleniyor bilgi kabul etmiyordu,Hatta bazı çevre işyerlerinden bilgisayarı bu durumda olanlar,bilgisayar arızalandı korkusuyla geceleri bilgisayarlarını G.Antep'e getiriyorlardı.bende saklama alıp bilgisayarı formatlayıp,bilgilerini tekrar yüklüyordum,bilgisayarları normale döndüğü için sevinerek işyerlerine dönüyorlardı.                                       Yapılan sevk ve tesellümlerin zamanında yerine ulaşıp ulaşmadığı ve sevk edilen miktar ve tutarlarının mutaba-   katı mutlaka 6 ayda bir yapılıyordu Mersin ve İskenderun Şube müdürlükleri dışındaki işyerleriyle mutabakat kısa sürede yapılıyordu.en     yoğun çalıştığımız,ihraçlık çuvallı iç mercimek sevkettiğimiz Mersin ve İskenderun şube müdürlükleri ile mutabakat için 2 ekip oluşturuyor- dum.hatta bazı mutabakatlara bende katılıyordum.İskenderun Şube Müdürlüğünce mutabakat bir hafta gibi kısa sürede sağlanıyordu.An  cak çok fazla iç mercimek sevkettiğimiz Mersin Şube Müdürlüğü ile bir türlü mutabık kalamıyorduk.Bunun sebebide G.Antep'ten sevk ettiğimiz iç mercimeklerin bilgisayarda kayda alınan sevk fişlerinin  açıklama bölümüne  " .........Plakalı araçla sevk edilen " cümlesi yazılı    zira bize böyle yazmamız öğretilmişti.Ancak mutabakatta gördük ki.aynı plakalı araç aynı gün iki defa taşıma yapmış biz fişe irsaliye numurasını girmediğimizden plakası kayıtlı aracın hangi irsaliyeye ait olduğunu bulmak çok zaman alıyordu.Mersin'de bmutabakat için bulu- nan şubemize ait ekip gecikince ben Mersin'e gittim mutabakat çalışmalarına katıldım ancak anlattığım nedenden dolayı bir türlü mutabık  kalamıyorduk.hemen G.Antep'e şubeye döndüm Şube merkezinde ana bilgisayar dışında 3 adet PC bilgisayar vardı.3 bilgisayarıda kurdum Mersin Şube Müdürlüğüne sevk edilen İç mercimek irsaliyelerini tek tek Bilgisayara girdik fişlerin açıklama kısmına değişiklik yapaRak ".............nolu irsaliye ile sevk edilen.......plakalı kamyon" cümlesini yazdırdım,işi çabuk bitirmek için üç koldan irsaliyeleri giriyorduk     akşamları 3 bilgisayara girilen fişleri tek bilgisayarda birleştirip,muavin kaydını alıyordum.aldığım raporda sadece Mersin Şube Müdürlü- ğüne sevk edilen iç mercimek kamyonlarının dökümü vardı,3 bilgisayarda birleştirme işini başarmıştım.2 gün içinde G.Antep-Mersin ta- şıması ile ilgili kamyon bilgileri tamamlanmıştı.Hemen İskenderun Bölge Müdürlüğüne gittim.durumu Bölge Müdürümüze anlattım.Aynı         gün akşam Mersin'e geldim.O gece mutabakatı sağladım 6 Ay önce sevkettimiz bir kamyon Mersin Şube'ye teslim edilmemişti.Sabah       İlgili taşıma mÜteahhidini Mersin Şube müdürlüğüne çağırdık.Teslim edilmeyen 1 kamyon Yeşil Kabuklu mercimek bedeli en son satış fiyatı üzerinden tahsil edildi.Ben tekrar iskenderun Bölge Müdürlüğüne döndüm.Bölge Müdürümüze,Bilgisayarda tanzim edilen sevk ve tesellüm fişlerinin açıklama bölümüne İrsalye numarası ile kamyon plakasının mutlaka yazılması gerektiği hususunu anlattım.Türkiye genelinde yeknesaklığı sağlamak için,Tüm işyerlerine  Genel Müdürlük talimatı gerektiği hususunu anlattım.Mutabakatlarda kesin kolaylık   sağlayan bu çalışmaları anlatmam için beni Ankara'ya Genel Müdürlüğe gönderdi.Genel Müdürlük Genel Muhasebe Daire Başkanlığın- da Sait EĞERCİ beyi buldum.Mersin ve İskenderun Şube Müdürlükleriyle nasıl kolay mutabakat yaptığımı anlattım,3 bilgisayarda birleş   tirerek elde ettiğim muavin kayıtlarını gösterdim.Sait bey beni hemen Genel Muhasebe Daire başkanlığı Şube Müdürleriyle görüştürdü Anlattıklarımı mantıklı buldular.Sevk ve tesellüm fişlerinin açıklama bölümüne İrsaliye Numarası ve kamyon plakasının mutlaka yazılması hususu Genel Yazı ile tüm teşkilata talimatlandı.hatta 3 bilgisayardaki bilgilerin tek bir bilgisayarda birleştirilmesi işlemi,o sıralarda muta-   bakatlarda sıkıntı yaşayan Polatlı Şube Müdürlüğündede uygulandı.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                          TEFTİŞ VE İNCELEME                                                                                                                                                                                           1989 yılının mayıs ayında 320 bin ton Kırmızı ve yeşil mercimek imalatları tamamlanmış,fabrika depolarındaki az miktarda mercimeğin Mersin Şube Müdürlüğüne sevki yapılıyor,imalatı biten fabrikalarla da hesap kesimi yapılıyordu.Şubemizin Yıllık teftişi için Başmüfettiş B.B.eşi ve 1 çocuğu ile birlikte şube merkezine geldiler.İdare binasının 2.katında 1 çalışma odası ile birde yatak odasını ken disine tahsis ettim.Akşamda misafir oldukları için nezaketen yemeğe davet ettim.Arabayla yemeğe giderken yol üzerinde ailece yemek yenecek lokantaları göstererek davet ettim.Müfettiş bey hayır,çarşının içinde bir yerde yemek yiyelim dedi.olur dedim.Şehir merkezinde eski valilik binasının önündeki Atatürk heykelinin karşısında dükkan aralarında bir yere girdik.arada bir masaya oturduk.masalar açıkta pis ve kirliydi,masanın yanından geçen insanların çıkardığı toz resmen masanın üzerine düşüyordu.Müfettiş bey Döner söyledi.Müfettiş beyin eşi ben yemiyorum dedi,müfettiş beyin kızıda ben yemiyorum dedi.Müfettiş bey bana baktı,bende yemiyorum dedim.Birden sinirlenerek yerinden kalktı.Tamam hadi Recep beyin dediği lokantaya gidelim dedi.Söylediği döneri iptal etti.Oradan fuar alanının içerisindeki bah-     çeli,havuzlu,lokantaya geldik hep birlikte yemek yedik,lokantanın sahibi beni tanıdığı için çok titiz davranıyordu.yemekleri yedikten sonra hesap için lokantanın sahibine işaret ettim.Hesap pusulasını müfettiş bey aldı,arka cebinden bir kart çıkardı,kartı hesap almaya gelen lokantanın sahibi  İsmail beye göstererek,ben Başmüfettişim öna göre dedi.ismail bey afallamıştı,bana baktı,ben çok mahçup olmuştum   başımla İsmail beye işaret ettim.Müfettiş beye,müsaade edin hesabı ben ödeyeyim dedim.Hayır kardeşim ben ödeyeceğim dedi,fazla ıs-   rar etmedim.Hesabı ödedi,lokantadan çıkar çıkmaz, bu ne pahalılık,böyle hesapmı olur şeklinde konuşmaya başladı,yanında eşi ve kızı   olduğu için sesimi çıkaramıyordum.Ben yıllardır tüm misafirlerimi o lokantada (Fuar Restaurant) ağırlıyordum,en ufak bir saygısızlık gör- medim.Şimdi o lokantaya saygısızlığı biz yapmıştık.Müfettiş bey Şube Müdürlüğüne gelinceye kadar konuştu.O günden sonra Müfettiş     beyle bir daha yemeğe çıkmadım.Bir kaç kez saat,çakmak gibi eşya aldığındada bu tür hareketleri oldu.Hatta bir akşam yemekten sonra   lojmandan çıktım,baktım idari binanın önünde Müfettiş bey beni bekliyor.yaklaşınca,bak müdür bey,senin beni gönderdiğin saatçı bana    kazık atacaktı,aynı saatı Büyük Pasajda on Tl. eksiğine aldım,saati aldığım saatçi ile tanıştım,adamın çay bahçeside varmış bizi davet etti   kartınıda verdi dedi,bende hayırlı olsum müfettiş bey dedim.saatçinin kartını bana uzattı.Müfettiş beye,siz kendinizi tanıttınızmı diye sor-     dum,tabiki tanıttım dedi,saatçi,iyi ya işte sağlam bir kurye buldum demiştir.Müfettiş beyin birden suratı değişti,ne kuryesi Recep bey dedi bakın müfettiş bey,tanıştığınız bu adam uyuşturucu ile uğraşır.İsterseniz dostluk kurabilirsiniz,ama bir TMO mensubu olarak size söyle- dim,karar sizin dedim.Müfettiş bey elimdeki kartı alarak yırtmaya başladı,zaten ben o adamın çay bahçesine gitmeyecektim diye söyle-   nerek hızlı adımlarla odasına gitti.Müfettiş bey teftişe başlamıştı,ancak,tek tek tüm personeli odasına çağırıp sorular soruyordu,sanki teftiş değilde soruşturma yapıyor gibi bir havası vardı.üçüncü gün sabah saat 09 civarı odamda Şube Ticaret ve Nakliyat Şefi ile Mersin Şu-   ye yapılan mercimek sevk işlemini görüşüyordum,sevk işlerinde bazı aksamalar olmuştu,bu konuyla ilgili yapılacak işleri talımatlıyordum      dahili telefonum çaldı,telefondaki müfettiş beydi,buyurun müfettiş bey dedim,ne o ya günaydın yokmu dedi,bende müfettiş bey size her   gün sabah günaydın diyeceğime dair mevzuatımızda benim bilmediğim bir maddemi var dedim.Tamam,tamam diyerek telefonu kapattı.     Bende Şubedeki tüm personelde 20 aydır tatil yapmadan,hafta sonları,dahil bayram günlerinde dahi gece gündüz aralıksız çalışmış ve de çok yorulmuştuk,Ruhende bedenende yıpranmıştık. o halde bile sevkiyatla ilgili bir problemi çözmeye çalışırken,birisinin siznle dalga ge- çer gibi günaydın yokmu sözü sanki küfür gibi geldi.O sırada Şubede Bölge Müdürlüğümüz Hesap kontrolörü Coşkun SÖKMEN bey de de vardı.Bir iş için Şubede bulunuyordu.Müfettişin personeli tek tek çağırıp sorgulama yapması beni rahatsız etmişti,Müfettiş beye hitaben bir dilekçe hazırladım dilekçemde "G.Antep Şube Müdürlüğünde yapılan tüm iş ve işlemlerde,bekçiden,servis şefleri dahil tüm yaptırım emir     leri tarafımdan verilmiştir.Saygılarımla arz ederim." şeklinde dilekçeyi imzaladım.Coşkun SÖKMEN bey dilekçeyi gördü,müfettişe verme-   mem konusunda ısrar etti.ama ben kararlıydım.Yorgun olan personele daha fazla eziyet etmesine gönlüm razı olmadı.Odasına gittim di- lekçeyi kendisine verdim,Dilekçeyi okudu,bana ne demek istiyorsun dedi,Bende,bakın müfettiş bey,siz buraya Bizim bir yıllık işlemlerimi     zi teftiş için geldiniz.Dosyalarımızın ve kayıtlarımızın tamamı şu anda odanızda,denetiminiz sonunda tenkit edilecek bir durumumuz varsa    raporunuza yazarsınız bizde cevaplarız,yok dosya ve kayıtlarımızda,mevzuata ve yasalara aykırı olarak,usulsüzlük ve yolsuzluk varsa,ya disiplin kuruluna sevkedersiniz,yahutta izahneme düzenleyip beni mahkemeye verirsiniz.bunu yapmakta tamamen özgürsünüz.bunun için soruşturma açabilirsiniz.Ancak bunları yaparken lütfen hissi hareket etmemenizi rica ediyorum.Ruhen ve bedenen yorgun olan şube per- personelini daha fazla yormamanızı istirham ediyorum Bu dilekçeyi onun için veriyorum,Başmüfettiş B.B birden bire sinirlenmeye,bağırıp   çağırmaya başladı,Önce anlam vermedim,ben yanlış herhangi bir şey söylemedim,tamamen nezaket kuralları içinde kendisine görevini   hatırlattım.Öyle bağırıyordu ki sesini alt kattaki personeller bile duymuştu.Masanın üzedrine çıkıyor iniyor odanın kapısına doğru sesini   yükselterek bağırıyordu.Birden beni tahrik etmeye çalıştığını,benim kendisine hakeret etmemi ve bu durumunda personel tarafından du-  yulmasını istediğini anladım.Beni oyuna getirmek,kendisine hakaret etmiş gibi suçlu göstermek çabası içinde olduğunu görmüştüm.zaten sesi duyan personellerde Müfettiş odasının kapısına kadar gelimişlerdi,Ben oturduğum yerden hiç kalkmadım,kendisinede en ufak bir cevap vermedim.Bir anda herşeyi anladım.Başmüfettiş B.B nin şartlandırılarak gönderildiğini artık biliyordum,O dilekçeyi verdiğim iyi ol      muştu.Artık personele dokunamayacaktı,tek muhatabı bendim.Kendisine cevap vermediğim için bağırıp çağırarak tahrik edip suçlu du   ruma düşürme taktiği başarısız olmuştu.Artık kendisiyle konuşmuyordum,karşılaştığımızda selamda vermiyordum,Müfettiş B.B artık benim  gözümde bir tetikçiydi,ona saygı duymamda mümkün değildi.Açıkça benim açığımı arıyordu,Bir sabah Ticeret şefi İsmail bey,imzalamam   için müfettişin düzenlediği bir tutanak getirdi.tutanağın 4.maddesinde "G.Antep Şube Müdürlüğü'nde yapılan hesabi hatalar bilerek ve   kasıtlı olarak yapılmıştır" ibaresi  yazılmıştı.tutanağı,Muhasebe Şefi,Muhasebeci ve Ticaret servis şefi imazalamaştı,bir tek benim imzam kalmıştı  Tutanağı alarak odasına gittim.kendisine müfettiş bey bu tutanağın 4.maddesine itiraz ediyorum.Tutanağı 4.madedeye muhale-   fet şerhiyle imzalarım bu sizin görüşünüz,ben bu görüşünüze katılmıyorum dedim.Birden yine sinirlenerek,Müfettişin düzenlediği tutanağı imzalamak zorundasın dedi.tutanak üzerindeki yazılar ve raklamlar doğruysa ve mutabık kalınırsa imzalanır.kendi görüşünüzü raporu-   nuzda yazarsınız o beni ilgilendirmez,ancak müşterek imza atacağımız bilgilere  benimde katılmam gerekir.Ben sizin görüşünüze katılmı- yorum bu nedenlede imzalamıyorum ve de artık size güvenmiyorum,ben amiri olduğum işyerinin teftişi için heyet talep ediyorum,İsterse- niz yazılı dilekçe vereyim dedim.Tutanağı imzalamadan odasından çıktım.Odama geçtim hemen Bölge Müdürümüz Necdet AY beyi ara- dım.Baş Müferttiş B.B nin düzenlediği tutanaktan bahsederek artık ona güvenmediğimi,G.Antep Şube Müdürlüğünün teftişi için Genel Müdürlüğümüzden bir heyet talebinde bulunulmasını arz ettim.Bölge Müdürümüz sakin olmamı,konuyu Genel müdürlüğümüze ileteceğini söyledi.2 gün sonra Bölge müdürlüğümüz Hesap Kontrolörü Coşkun SÖKMEN bey ve 2 muhasebeci arkadaş G.Antep'e geldiler.Ne için geldiklerini sordum,Genel Müdürlüğümüzden,G.Antep Şube Müdürünün talep ettiği heyetin Bölge Müdürlüğünce oluşturulması talima- tına istinaden Müfettiş emrine görevlendirildiklerini söyledi.Aklıma yatmamıştı,ben Genel Müdürlüğümüzden Hesap Uzmanlarından veya Müşavir ve Baş müfettişlerden olmuş bir heyet bekliyordum.Yaptığım araştırma sonunda kesin olarak öğrendiğime göre; Benim heyet   talebim Bölge Müdürümüz tarafından Genel Müdürlüğümüze iletilmiş,ancak,Teftiş Kurulu Başkanımız G.Antep Şubede bulunan Baş     müfettiş B.B. yi telefonla arayarak konu hakkında bilgi almış.Baş Müfettiş B.B Teftiş Kurulu Başkanına,konuyu saptırarak heyete gerek olmadığına,şube müdürünün Bölge Müdürlüğünden heyet talep ettiğini bu nedenle de sadece kendisine yardımcı olmak üzere Bölge müdürlüğünden bir ekibin gönderilmesini talep etmiş.Zira Genel Müdürlüğümüzce uzmanlardan oluşturulmuş bir heyetin,kendisinin yap- mak istediği  tamamen hissi ve yanlı işlemlerini ortaya çıkaracağını bu nedenlede itibarının sarsılacağını çok iyi biliyordu.Baş müfettiş     B.B.ın bu şekilde Genel Müdürlüğümüzü yanıltması,benim heyet talebimi saptırması,ne kadar güvenilmez birisi olduğunu açıkça ortaya koyuyordu.İmalat yaptığımız fabrika sahiplerini ve yan ürün alıcılarını TMO ya karşı borçlu gösteren listeler çıkarıyor ve benim bu listeleri imzalamamı istiyordu.Bu firmalar TMO ya borçlu değillerdi,TMO dan alacakları vardı,bu şekilde davranarak,benim TMO yu zarara uğrat- tığım şeklinde beyanlarda bulunuyordu.Bu şekilde konuşmaları  teşkilat içinde bir dedikodu ortamı oluşmasına neden oluyordu.artık düzenlediği tutanak ve listeleri imzalamıyordum.aramız iyice gerginleşmişti.Bir gün odamda çalışırken kapının önüne Baş Müfettiş B.B ile Muhasebe servis şefi Lütfiye hanımın konuşmasına şahit oldum.Müfettiş,Lütfiye hanıma; siz neden,hangi menfaat karşılığı sabahlara ka-   dar çalıştınız,siz bu işi kahraman olmak için yaptınız diye laf sayıyordu.Lütfiye hanım hiç sesini çıkarmadı cevap dahi vermedi.Artık bu işin böyle gitmeyeceğini anlamıştım.Baş müfettiş esas görevi olan denetim işini yapmıyor,sağa sola sataşıyordu.Aidiyet duygusundanda yok- sundu,hangi menfaat karşılığı sabahlara kadar çalıştınız sözü bana dokunmuştu.Bu durumu ve yaşananları Genel Müdürümüze bir mek- tupla bildirmeye karar verdim.Baş Müfettiş B.B ın teftiş sırasındaki davranış ve beyanları ile benim işyeri teftişinin Genel müdürlüğümüz- ce teşkil edilecek bir heyet marifet ile  yapılması hususundaki talebim ve bu talebime karşılık oynanan oyunu açıkça yazdım.Mektubu gön- derdikten sonra,Genel Müdürümüzün sekreteri Melahat hanımı aradım.Melahat hanımı daha önceden tanıyordum.ona mektubu özel ola- rak Genel Müdürümüze vermesini rica ettim.3 gün sonra Melahat hanım mektubu Genel Müdürümüze ilettiğini telefonla bildirdi.Melahat   hanımın beni aramasından yaklaşık bir saat sonra Genel Müdürümüz Ahmet ÖZGÜNEŞ beni aradı,mektubunu okudum.sakin ol sana ve personeline hiç bir zarar gelmeyecek,mektubu şimdi Genel Müdür yardımcısı E.E beye gönderdim.o da Teftiş Kurulu Başkanı ile görüşe- cek dedi.Tam o günlerde babamın vefatı nedeniyle işyerinde 5 gün süreyle ayrıldım.Döndüğümde,Genel Müdürlüğümüzce Baş Müfettiş A.B nın gönderildiğini öğrendim.Odama çıktığımda Baş Müfettiş B.B ın benim odamda çalıştığını gördüm.Odamın kapısının önünde dur- dum odamdan çıkmasını bekledim.evraklarını toplayarak odamdan ayrıldı.Denetim işleri için şubede bulunan iki Baş Müfettiş biribiriyle   konuşmuyorlardı.Müfettiş B.B en ufak hatalar için bile Genel Müdürlükten inceleme yetkisi istiyordu,tabi bu durum teşkilat içinde çeşitli dedikoduların oluşmasına neden oluyordu.İmalatlar başlarken geçici görevli personelin kalması için kiralanan Otelin Genel Müdürlüğü- müzce verilmiş kiralama talimatı olmadığı hususunda inceleme yetkisi istemişti.Genel Müdürümüz Ahmet ÖZGÜNEŞ imzasıyla gelen ya- zıda G.Antep te yapılacak imalatlarda görev alacak geçici görevli personellerin kalması için kiralanan otel bilgim ve talimatım doğrultu- sunda kiralanmıştır.ibaresi bulunuyordu,buradan tutturamayınca bu defa Otel'e fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle inceleme başlattı.   Otel'de imalatta görevli geçici görevli personel dışında personel yatırıldığını ileri sürerek beni suçluyordu.Genel Müdürlüğümüzden ve Bölge Müdürlüğümüzden iş için gelen Daire Başkanı,Şube Müdürü,araştırma için gelen personel ile Bölge Müdür muavinleri,Bölge Ser- vis şefleri nin otelde kalamıyacağını ileri sürerek bu şekildeki personelin yatak ücretlerini otel sahibine borç çıkarmıştı.Şubenin yazılı ta- limatında belirtilen personelin dışında hiç kimsenin otelde kalması mümkün değildi.Otelde kalacak kişileri biz günlük yazıyla otele bildiri- yorduk.Ortada bir borçlandırma yapılacaksa bu borcun Müfettişin çıkardığı borca esas personelden alınması gerekmektedir.Ancak Baş Müfettiş B.B bu personelleri karşısına almak istememektedir.Amacı benimle otel sahibini karşı karşıya getirmektir.Bu durumun doğrulan- ması uzun sürmedi.Genel Müdürlüğümüzden Hakem olarak gönderilen Baş Müfettiş A.B odama geldi,bana Otel sahibi ile görüşmemi.per-sonelden dolayı çıkartılan 5 bin tl.parayı talep etmemi istedi.Bende,çıkartılan bu borcun otel sahibi ile ilgisi olmadığını,çıkartılan borca         esas personelden tahsil edilmesi gerektiğini söyledim.Baş Müfettiş A.B  ya Recep bey koskoca Daire Başkanı veya Şube Müdürlerine borç çıkarıp karşımıza mı alalım ayıp olmazmı dedi.Bende Müfettiş bey,Otel sahibi ile aramızda yapılan sözleme gereği,otel bizim yazılı   olarak bildirdiğimiz personel dışında kimseyi yatırmamıştır.Kaldıki Otelde kalan personelin tamamı TMO personelidir.G.Antep'e geliş ve Otelde kalış sebepleri tamamen imalatlarla ilgilidir.Otel sahibi bizi mahkemeye verirse ne yapacağız.lütfen söylermisiniz dedim  yaptığımız iş ve işlemlerde hata varmı,yokmu diye denetleyenlerin bu tür dürüst olmayan işlerin içine girmelerinden dolayı bir TMO mensubu olarak utanmıştım.Anladım ki Baş Müfettiş A.B de,Baş Müfettiş B.B nin rotasına girmişti.

                                   İki gün sonra saat 09 civarında bekçi odama gelip Baş Müfettiş A.B nın muhasebe servisinde beni çağırdığını söyle-  di.Hemen aşağı indim Muhasebe servisine girdim.Baş Müfettiş A.B muhasebe servisinin tam orta kısmına bir masa 2 sandalye ve masa- nın üzerinde bir daktilo ile beni bekliyor.Odada Muhasebe Şefi,iki Muhasebeci ve bir veznedar masalarında oturuyorlar.Buyurun efendim dedim,karşısındaki sandalyeyi göstererek otur dedi.Oturdum,Daktiloya kağıt taktı.anladım ki,Müfettiş A.B ifademi herkesin içinde alacak-   tı.İlk sorusunu sordu,Fabrika sahiplerine mercimek kırım ücreti olarak avans ödemesi yapılmış,yetkinizi aşan bu ödemelerin talimatını kim verdi.1988 yılında maliyet muhasebesi uygulamasına geçildiğinde,iki defa bilgisayar kayıtlarımız silindi,ayrıca maliyet muhasebesinin ilk     defa uygulanmasından dolayı kayıtlar günlük olarak alınamıyordu bu nedenle,hesaplarda mutabakat yapılamadığından fabrikalara kırım ücreti ödenemiyordu.Bu durumu hem yazılı hemde sözlü olarak Bölge Müdürlüğümüze bildirdim.Kayıtlarda mutabakat sağlanıncaya ka- dar mercimek kırımı yapan fabrikalara kırım ücretlerinin avans olarak ödenmesi talimatını telefonla Bölge Müdürümüz Turgut ALPSAR   verdi.Şube muhasebe Servis Şefinede kırım ücretlerinin avans olarak ödenmesi talimatını ben verdim.Kaldıki Baş Müfettiş B.B Şübemiz- de teftişe başladığında,Şube Müdürlüğümüzdeki her kademedeki personele  yaptırım ve ödemelerle ilgili her türlü talimatın tarafımdan   verildiğine dair kayıttan geçirilmiş bir dilekçe sundum.Bu dilekçe şu anda kendisinde bulunmaktadır.Bu dilekçeden size bahsetmediği an- laşılmaktadır.Ayrıca kırım ücretlerinin avans olarak ödenmesinden dolayı her hangi bir olumsuzluk söz konusu değildir.Avans ödemesi       yapılan fabrikalarla hesap kesim yapılmıştır.Borç ve alacak durumu söz konusu değildir.İfadem bu şekildedir.dedim.İfademi imzaladım     Baş Müfettiş A.B ifademin yazılı olduğu kağıtları alarak muhasebe  servisinden çıktı.Baş Müfettiş B.B daha önce,kırılan mercimek miktar-   larını ve ödenen kırım ücretlerini bir cetvele dökerek,kırım ücretlerinden dolayı fabrika sahiplerini borçlu çıkarmış ve bu cetveli bana imza- latmak istemişti bende imzalamamıştım.Baş Müfettiş A.B nın benim ifademi aldıktan bir saat sonra Baş müfettiş B.B elinde kırım ücretle  lerinden dolayı fabrikacıları borçlu gösteren liste ile  odama gelerek gayet yumuşak bir tavırla bana,Recep bey  bu cetvelde yazılı olan rakamları bu şekilde kabul edip imzalayalım dedi.gözümde çok küçülmüştü,çok basitleşmişti,ben imzalasam daha önce imzalardım.size   bu  cetvelin yanlış olduğunu kayıtlarla eşleşmediğini söylediğim halde,imzalamamı istediniz,imzalamadım şimdi neden imzalayayım.Eliniz- de bu cetveli sallayarak TMO ni zarar uğrattığımı söylüyordunuz.şimdi ne oldu dedim.Odamdan çıkıp gitti.Daha önce bir tutanak daha    düzenlemiş ve tutanak eki cetvelde yan ürün alıcılarını borçlu çıkarmıştı,bana o tutanağı ve cetveli de imzalatmak istemiş ben yine imza- lamamıştım.

                                    İki gün sonra Baş Müfettiş A.B beni Müfettiş odasına çağırdı.Odaya girdiğimde masasının üzerinde kağıt takılmış   bir daktilo vardı bana yer gösterdi oturdum.Baş Müfettiş B.A diğer masada oturuyordu.Baş müfettiş A.B  Recep bey; G.Antep Oğuzeli     yolu üzerinde bulunan Ayanlar Mercimek fabrikası sahibi Şubenize bir dilekçe göndererek İmalat talebinde bulunmuş,siz ise bu talebi yaklaşık on gün sonra fabrikanın uzak olduğu,ve maliyetleri yükselteceği gerekçesiyle reddetmişsiniz.bu hareketiniz rakabet piyasası hükümlerine aykırı bulunmuştur.Sözü edilen fabrikaya neden imalat vermediğinizi açıklayınız dedi.içimden vay be TMO mevzuatı hükümlerine aykırı hareket bitti,rakabet piyasası hükümleri çıktı dedim.Artık daha hangi eften püften konular hakkında incelem istediğini merak ediyordum.Ayanlar Mercimek fabrikası sahibi,muhtar olan bir arkadaşım vasıtasıyla bana çirkin bir teklifte bulunduğu için o fabrikaya imalat vermedim dedim.Müfettiş A.B; nasıl bir çirkin teklif diye sordu,Oğuzeli ilçe  sinin bir köyünde Muhtarlık yapan aynı zamanda çiftçi olan Hasan ÖZTÜRKMEN vasıtasıyla,kendisine imalat vermem karşılığında 10 bin tl.rüşvet teklifinde bulundu bana bu parayı veren fabrikacı hırsızlık yapacaktır bu nedenle imalat vermedim.dedim.Baş Müfettiş A.B, hayır sana teklif edilen para 15 bin liradır Fabrika sahibi 15 bin lira teklif ettiğini fakat senin kabul etmediğini söyledi dedi.Bende o zaman demekki 5000 TL.yi Muhtar alacaktı dedim.sonra müfettişe dönerek,fabrika sahibi size,rüşvet teklif ettiğini ancak benim almadığımı söylediği halde ve siz bütün bunları bildiğiniz halde benim ifademi neden alıyorsunuz,yani ben o teklif edilen parayı alıp,o fabrikaya imalat verseydim şimdi siz bana bu soruyu sormayacaktınız dedim.B.Müfettiş A.B evet sormayacaktık dedi.Bende,şu andan itibaren size hiç bir şekilde ifade vermiyorum,ne gerekiyorsa yapın sizin amacınız TMO un iş ve işlemleri değil sadece benim zarar görmemi sağlamak, bunuda açıkça ortaya koydunuz dedim ve odadan dışarı çıktım ve işyerindende ayrıldım.İşyerine ertesi   gün öğle saatlerinde geldim.Müfettişler o gün sabah işyerinden ayrılarak Ankara'ya dönmüşler.Sonra oturup düşündüğümde,Genel Müdürümüz beni telefonla  aradığında gönderdiğin mektubu,gereği yapılmak üzere Genel Müdür yardımcısı E.E ye gönderdim dediğini hatırladım.Genel Müd yardımcısı E.E.nin Teftiş Kurulu Başkanıyla görüşüp,Baş Müfettiş A.B.yı G.Antep'e gönderediği kesinleşmişti.Geriye dönüp baktığımda,Genel Müdür yardımcı   mız  E.E nun,Mersin Şubesinde bulunduğu sırada M.Aslan'a Kğ.mı beş Tl.gibi yüksek fiyatla  Nizip ilçesinde K.K.Mercimek imalatı verdiğini,bu imalat sözleşmesini bana imzalattırdığını,benim konuyu Alım ve Muhafaza Daire Başkanımız Erol KASNAKLI'ya bildirmem sonucu bu sözleşmede yazılı   olan miktarın yarısının Erol KASNAKLI tarafından iptal edilmesi,ayrıca Genel Müdür yardımcımız E.E nın Yeşil Mercimek imalatı için Fabrikacılara kırım ücreti olarak kğ./16.00 Tl fiyat verdiğini, bunun için sözleşme yapmamı talimatladığı halde bu talimatının tarafımdan uygulanmayarak yeşil mercimek kırım ücretini Kğ/ 6,25  Tl.olarak uygulamam,G.Antep Şube Müdürlüğüne özel Müfettiş gönderilmesinde rol oynadığı düşüncesindeyim.

 

                                                                           SAHTE  FABRİKACI

                                            1990 yılına sakin girmiştik,mercimek stokumuz kalmamıştı.normal işlerimize devam ederken Mart ayında İskenderun Bölge Müdürlüğümüzden gelen yazılı talimatta,Genel Müdürlüğümüzce G.Antep'te kırdırılmak üzere G.Antep'te fabrikası bulunan K.M ye 2000 ton   Kabuklu  Kırmızı iç mercimek imalatı verilmiştir.Gerekli olan Kabuklu Kırmızı Mercimek Diyarbakır Bölge Müdürlüğü işyerlerinden sevkedilecektir. G.Antep Şube Müdürlüğünün hazırlıklarını tamamasına müteakip imalata başlanması yazısı ile Bu yazıya ekli olarakta Genel Müdürlüğümüz talimatı vardı.Genel Müdürlüğümüz Talimatındaki birinci İmza Genel Müdür Yardımcımız E.E ya,ikinci İmza ise Alım ve Muhafaza Daire Başkanı N.K a aitti. G.Antep'te K.M adında bir fabrikacı yoktu.G.Antep ve Nizip ilçesindeki tüm fabrika sahiplerini tanıyordum,Acaba yeni mi satın aldı diye düşündüm.  Ertesi gün sabah saat 12 gibi elinde çantası olan düzgün giyimli birisi odama girdi.kendisini Genel Müdürlüğümüzden mercimek kırma işini alan  K.M olarak tanıttı.Bu kişiyi ilk defa görüyordum.Tanışmadan sonra hemen beni yemeğe davet etti.Hemen kabul ettim.Amacım bu imalatın sırrını çözmek   ti.Lüx bir lokantaya gittik yemek sırasında K.M ye yemekten sonra fabrikanızı bir görelim dedim.Tabi memnuniyetle dedi.Yemekten sonra K.M nin arabası ile mercimek fabrikalarının bulunduğu Şehreküstü semtine girdik,bir mercimek fabrikasının önünde durdu,burası dedi.Ben fabrikayı çok iy ta- nıyordum fabrika Mehmet TABUR'a aitti.İçeri girdiğimizde bizi Mehmet TABUR karşıladı.Ne o Mehmet TABUR fabrikayı sattınmı dedim.Yok Müdür bey satmadım yanındaki K.M beyin 2000 ton mercimeğini kırmak için anlaştım,ancak Mercimeğin TMO ya ait olduğunu söylemedi, bana  kendisini ihracatçı olarak tanıttı,bende ücret karşılığı kırmayı kabul ettim dedi.K.M ye döndüm yüzü kızarmıştı,doğrumu beyefendi dedim.lafları gevelemeye başladı.Anlamıştım yine oyun oynanıyordu.Mercimek fabrikasından Şube Müdürlüğüne kadar hiç konuşmadık,Şubenin önünde arabadan indim.K.M ye,beyefendi imalata başlamadan bir gün önce sizi telefonla ararım o zaman gelirsiniz dedim.Yalnız imalat dosyasının tamamlanması için Kimlik fotokopiniz gerekli,kimliğinizi verin arkadaşlar fotokopisini alsınlar dedim.K.M kimliğini verdi.fotokopisini alıp kimliğini iade ettm.Odama çıktım kafam karmakarışıktı.saat 15.00 gibi G.Antep eski milletvekilerinden Emin ALTINBAŞ telefonla aradı.Emin ALTINBAŞ ile Nizip İlçesindeki mercimek ima- latları sırasında tanışmıştım.Kendisi Genelde Ankara'da bulunuyordu,G.Antep'e geldiğinde mutklaka yanıma uğrar sohbet ederdik.Emin beye hal hatır sorduktan sonra Genel Müdürlüğümüzden 2000 ton imalat alan K.M den söz ettim.G.Antep' te mercimek fabrikam var diye Genel Müdürlüğümüzü     yanıltmış dedim.Emin bey,ben K.M  çok iyi tanırım Ankara'da iş takipçiliği yapar,fırıldak birisidir hemen işin özünü araştırıp sana bildireyim dedi.İna- namıyordum.O gün saat 17.00 gibi Emin bey aradı,K.M nin çok yakın iki adamıyla görüştüm.herşeyi öğrendim.200 ton mercimeği çalma planları ya- pılmış,sakın imalatı başlatma başın yanar dedi.Emin beye teşekkür edip telefonu kapattım.Çok sinirlenmiştim.Nasıl böyle bir adama imalat verilirdi.     birden her şeyi göze alıp telefonla direkt Genel Müdürümüz Ahmet ÖZGÜNEŞ'i aradım.Saat 18.00 civarıydı,sekreteri Melahat hanıma çok önemli olduğunu söyleyince hemen Genel  Müdürümüze bağladı.Genel müdürümüze K.M ile ilgili herşeyi anlattım.Genel Müdürümüz,2000 Tonluk imalat   talimatının altında kimin imzası olduğunu sordu,bende Genel Müdür Yardımcımız E.E ile Alım ve Muhafaza Daire Başkanımız N.K ın imzalarının olduğunu söyledim,Genel Müdürümüz,2000 tonluk imalatı iptal ediyorum.O yazının üzerine Genel Müdürümüzün telefon talimatıyla iptal edilmiştir şerhini koy Bölge Müdürlüğüne de bildir dedi.2000 tonluk kabuklu kırmızı mercimek imalatı iptal edilerek,büyük bir hırsızlık olayı dolayısıylada TMO  nin uğrayacağı maddi ve manevi zarar önlenmişti.Ancak benim G.Antep Şube Müdürlüğünden alınma sürecim hızlanmıştı.                                          

                                    G.ANTEP ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNDEN ALINMAM          

                                                 İskenderun Bölge Müdürlüğüne Turgut ALPSAR'ın yerine atanan Necdet AY bey beni pek tanımıyordu,İskenderun Bölge Müdürlüğüne bağlı Şübe Müdürlükleri içinde Mersin Şube Müdürü İzzet ÇİFTÇİ ve Antakya Şube Müdürü Mevlüt GÖRMEZ dışındaki Şube   müdürleri Yeni gelen Bölge Müdürü Necdet AY beye benimle ilgili yalan yanlış bilgi aktarıyorlardı.Baş Müfettiş B.B ın yaydığı dedikoduları sahiplen- mişlerdi Ben bunun farkındaydım.Artık umursamıyordum ruhen ve bedenen çok yorulmuştum.1989 ve 1990 yıllarında Eğitim ve Dinlenme Tesislerin-  de  yapılan bir Şube Müdürleri toplantısında Bir Şube Müdürünün Giden Bölge Müdürü Turgut ALPSAR aleyhindeki konuşmasına tepki gösterdim.   Bölge Müdürü Necdet bey araya girerek durumu yatıştırdı.Orada olmayan ve naklen ayrılmış olan bir Müdürün arkasından konuşabilen bu basit kişilikli insanların,yarın  gittiğinde kendisi hakkındada konuşabileceklerini,bu konuşmaları kendisine yaranmak için yaptıkları hususunu Necdet bey anlayama mıştı, 1990 yılı Mayıs ayının ortalarıydı Bölge Müdürü Necdet Ay bey G.Antep'e geldi,birlikte G.Antep Başpınar mevkiin de bulunan bazı un fabrikala-  nı gezdikten sonra Şube merkezine döndük.odamda konuşurken çantasından bir zarf çıkardı,zarfın içindeki yazıyı teslim aldım diye zarfın dış yüzünü imzalamaı söyledi.Müdür bey tayinimmi çıktı dedim,Müdür beyde evet dedi,ben zaten bekliyordum hazırlıklıyım boşuna kendinize sıkıntı yapmayın dedim.Bölge Müdürü şaşırmış gibi nereden biliyorsun benim dışımda bilen yok dedi.Buradaki olayları siz yaşamadınız ki bilesiniz dedim,ben sadece nakil emrinin altında Genel Müdürümüzün İmzasının olup olmadığını merak ediyorum varsa imzayı gösterirmisiniz dedim. yazıyı açtı bana doğru tuttu evet nakil emrindeki imza Genel Müdürümüz Ahmet ÖZGÜNEŞ'e aitti.Tamam Müdür bey zarfın üzerini imzalıyorum ve salı günüde buradan ayrılıyo- rum,yerime gelecek arkadaşın Devir-Teslim işlemleri için  Salı günü burada olmasını sağlarsanız sevinirim.Bölge Müdürü ben bu nakil emrine karşılık senden tepki bekliyordum,çünkü senin bana asi yapılı,çok sinirli,herşeye hemen tepki veren birisi olarak tanıttılar ama sen bu olayı çok sakin karşıla- dın ve en ufak bir olumsuz tepki vermedin dedi.Müdür bey bu imalatlar sırasında benim yaşadığım ve karşılaştığım olayları şimdi size anlatmam müm- kün değil,siz zamanla birlikte çalıştığınız insanların Bilgi,düzeylerini,karakter yapılarını öğrendiğinizde,benim nasıl birisi olduğumu ve gerçekleri tüm ayrıntılarıyla öğreneceksiniz dedim.Necdet bey'in, Recep ERDOĞ gibi bir Şube Müdürünü Görevden aldırdım.havasıyla Bölge Müdürlüğü ve bağlı işyeri Müdürleri ve personeline kendini kanıtlamak gibi bir düşünceye kapıldığını anlamıştım.Bu  nakilde onunda oluru olduğunu biliyordum.Benim G.Antep   Şube Müdürlüğünden ayrılmamam için her yola başvuracağımı zannederek,Nakil Emrini bizzat kendisi getirip bana tebiğ ediyordu.gerçi  onun böyle düşünmesi  umurumda bile değildi,Necdet beye,ben bu güne kadar hiç kimseye tutunmadım,bu görevlere teşkilatımın uygun görüşü ile atandım Şimdi teşkilatım beni başka bir göreve atadığında gitmemek için siyasi yollaramı başvuracağımı zannediyorsunuz.Ben sorunumu yine kurumun içinde kala- rak çözmeye çalışırım. hangi görevde olursam olayım doğru  bildiğimi yapmaya devam ederim  şimdi nakil emrini lütfen tebliğ ediniz dedim.Zarfın üzerini imzaladım ve Nakil Emrini aldım.(beş yıl sonra, Necdet beyin İskenderun Bölge Müdürlüğünden Nakli çıktığında, onu yolcu eden uğurlayan     iki kişiden birisi bendim.Başka hiç kimse uğurlamaya gelmedi)  

                                       Naklim Adıyaman Şube Müdürlüğüne Alım ve Muhafaza şefi olarak çıkmıştı.Bu nakil işleminde üç kişinin parmak izleri vardı,Müfettişler,teşkilata zararı olmayan ve hatta çok büyük maddi ve manevi fayda sağlayan yetki aşımlarından dolayı beni disiplin kuruluna sevket-   mişlerdi,ve kınama cezası almıştım.bu yüzden görevden alınmam sözkonusu değildi,Asıl beni bir alt göreve atayarak cezalandırmak isteyen iki Genel  Müdürlük yetkilisi ile benim bir alt göreve atanmamda personel üzerinde otorite sağlayacağını düşünen bir Bölge Müdürü vardı.Salı günü Yerime ata-   nan Ünver KAYRAN beye devir teslim işlemlerini yaparak görevi devredip G.Antep Şube Müdürlüğünden ayrıldım.Çocuklarımı Reyhanlı'ya ailemin ya-   nına gönderdim.15 günlük mehil müdeti başlamıştı.Bölge Müdürlüğüne,Genel Müdürlüğümüze iletilmek üzere bir dilekçe yazdım.Dilekçemde nakli-   min iptal edilerek,İskenderun Bölge merkezine herhangi bir servise düz memur olarak atanmamı talep ettim.amacım beni ezmeye çalışan art niyetli kişilerin istedikleri görev değil,benim istediğim bir göreve atanmamdı,istiyordumki onların insiyatifi olmadan kendi isteğim ve teşkilatımın oluruyla memur olarak atanmamın daha şerefli olacağıydı.G.Antep'te lojmanımdan dışarı çıkmıyordum,dilekçemin sonucunu bekliyordum.Genel Müdürlük       Personel Daire Başkanlığı Şube Müdürlerinden Sümer GİRGİN hanım telefonla arayarak,dilekçemin ellerinde olduğunu,her hususta yardımcı olacağı- nı söyledi.Moralim biraz düzelmişti.Ancak 15 günlük mehil müdedeti bitmek üzereydi.Personel Daire Başkanlığından Sümer hanımı aradım,15 gün- lük mehil müddetimin bitmek üzere olduğunu söyledim,Sümer hanım Genel Müdürümüzün seyahatte olduğunu,bu yüzden dilekçenin beklediğini,ve     bir yere ayrılmamamı,bu hususta ne lazımsa yapmamı söyledi.Ben anlamıştım,Adıyaman Şubeye gitmemem için Hasteneye yatmam gerekiyordu     G.Antep Devlet Hastanesine gittim,tanıdığım doktorlardan birisine durumu anlattım.Doktor hemen yatış işlemlerini yaptı ve bani bir odaya yerleştirdi   odada volta atıp duruyordum hasta değildim ki,odanın karşısında baş hemşirenin beni izlediğini gördüm.Hemşire gülerek odaya geldi,galiba hasta gibi yatamayacaksın dedi.Bende evet bu durumu kabullenemiyorum galiba istifa edeceğim dedim.Baş hemşire odadan ayrıldı bir müddet sonra beni yatı- ran doktorla birlikte odama geldiler.Doktor,seni çıkaracağım ancak lojmandan dışarı ve şehir dışına çıkmayacaksın seni yatıyor göstereceğim.ne za- man işin sonuçlanırsa gel çıkışını ve raporunu vereyim dedi.Teşekkür ettim ve hastaneden ayrıldım.Aradan bir hafta geçmişti.Sümer hanım aradı nak- limin İskenderun Bölge Müdürlüğüne Bölge Uzmanı olarak yapıldığını ve onaylandığını,Naklime ilişkin faks talimatını İskenderun Bölge Müdürlüğüne   gönderdiğini hemen gidip İskenderun Bölge Müdürlüğünde Göreve başlamamı söyledi.sonradan Bölge Müdürü Necdet Ay'ın şöförünün anlattığına göre,seyahatte olan Genel Müdürümüz Ahmet ÖZGÜNEŞ İskenderun Bölge Müdürü ile birlikte  Çukurova işyerlerini  dolaşırken,Genel Müdürümüz   Bölge Müdürü Necdet beye beni sormuş,o da Recep bey Bölge Merkezinde memurluk istiyor,dilekçesini Genel Müdürlüğe gönderdik demiş,Genel Müdürümüzde peki, Recep bey Adıyaman'a isteği dışındamı nakledildi,dilekçesi yokmuydu diye sormuş.Bölge Müdürüde hayır bilgisi dışında yapıldı demiş,Genel Müdürümüzde araç telefonundan Personel Daire Başkanını arayarak,Adıyaman'a yapılan naklin iptalini,atamamın İskenderun Bölge   Müdürlüğüne Bölge uzmanı olarak yapılmasını talimatlamış.Oyun Teşkilat ve kurallar içinde kalınarak bozulmuştu.Ben İskenderun'a gelerek görevime başladım.